OKAN Tavukçuluk

OKAN Tavukçuluk OKAN tavukçuluk olan ismimiz ( HAMARAAT tavukçuluk olarak değiştirilmişdir bilgilerinize arz ederiz ( HAMARAAT tavukçuluk )

08/10/2021
OKAN TAVUKÇULUK ÇIKIM MAKİNASI
08/10/2021

OKAN TAVUKÇULUK ÇIKIM MAKİNASI

OKAN TAVUKÇULUK KULUÇKA MAKİNALARI
08/10/2021

OKAN TAVUKÇULUK KULUÇKA MAKİNALARI

08/10/2021

Tavuk yumurtası 21 günde civcive oluşur. 18 gün gelişim zamanı vardır ve 3 gün çıkım zamanı vardır. Gelişim zamanın da nem değeri %60 civarı olması ve son 3 gün de nem oranı % 70 civarı olması uygundur. Isı değerleri ise 18 gün gelişimde 37, 5 ve son 3 gün çıkım da 36,5 iyidir.

Not: Papağan, Ördek, hindi, bıldırcın, keklik, kaz, sülün cinsi kümes hayvan ları için nem ve ısı değerleri değişmektedir.

Ticari OKAN TAVUKÇULUK Kuluçka Makinelerinde kullanılan ticari kumanda paneli ful otomatik çalışır. Makine size standart fabrika ayarları ile gönderilir.
Fabrika ayarları ısı 37.8 derecede ve nem ise 65 derece sabit olur. Panelde 2 sıra gösterge mevcuttur ( ısı ve nem ) altta olan göstergeler makinede olması gereken değerlerdir, üstte olan göstergeler ise o anda makinenin içinde olan değerlerdir. Sizin dikkat etmeniz gereken ise bu 2 değerlerin eşit çalışmasıdır.

TİCARİ OKAN TAVUKÇULUK KULUÇKA MAKİNELERİ NASIL ÇALIŞIR?
1. Makine içinde bulunan su haznesinin su şamandırasını su şebekesine bağlayınız, eğer yakında su şebekesi yok ise musluklu bir bidon bağlayınız, neden musluklu bidon? bidonda yeterince basınç olmadığından su şamandırası su deposuna su damlatır ve su haznesi taşar.
2. Ticari OKAN TAVUKÇULUK Kuluçka Makinesinin ana güç düğmesini açınız, fan düğmesini açınız ( sürekli çalışması gerek ).
3. " UP " düğmesine kısa basıp bırakın ve çevirme sistemi ortaya yatay duruma gelince tekrar " UP " düğmesine kısa basıp bırakınız.
4. Sarı çıkım sepetini dışarı alınız, beyaz yumurta viyolüne yumurtaları diziniz, çevirme sistemine yerleştiriniz ve kapağı kapatınız.
5. Yumurta viyolü nü yükledikten sonra çevirme sitemini 45 dereceye getirmek için " UP " düğmesine kısa basıp bırakın.
6. " UP " ve " DOWN " düğmelerine aynı anda basılı tutun ve " DIT " sesi çıkınca bırakınız.
7. Şimdi kanatlı yumurta cinsine göre gelişim ve çıkım derecelerini otomatik ayarlamak için " Mode " düğmesine 3-5 saniye basılı tutun ve kanatlı cinsini seçiniz. " Mode " düğmesine her uzun basılı tutmada otomatik olarak komut değişecektir. Bu seçimden sonra Ticari OKAN TAVUKÇULUK Kuluçka Makinelerinin kumanda panelinde değişiklik yapamazsınız. Yumurta cinsine göre çıkıma son 3 kala makine kendisi ısı ve nem ayarlarını yapacaktır, siz sadece su haznesinde su olmasını sağlamanız gerek.
8. Çıkım günü geldiğinde çevirme sisteminin ortada yatay durmasını sağlamak için 3 nolu tarifi uygulayın ve beyaz viyol daki yumurtaları sarı sepete aktarın ve sarı sepetleri çevirme sistemine yerleştirerek makinenin kapağını kapatınız.
9. Çıkan civcivleri bir güne kadar makine içinde tutunuz ve her hangi bir yem veya su vermeyiniz.
10. Tüm civcivler çıktıktan sonra makinenin çalışmasını durdurunuz ( fişini mutlaka prizden çekiniz ). Sepet ve makine iç temizliğini yapınız ( nem ve ısı sensörlerine su gelmeyecek şekilde poşetleyin ).
11. Makine kuruduktan sonra kapağı kapatın ve yeni yükleme yaparken yine bu uygulamayı yapınız. HAYIRLI ÇIKIM BEREKETLİ GÜNLER.

17/06/2020

KANATLI TÜBERKÜLOZU
KANATLI TÜBERKÜLOZU

Mycobacterium avium tarafından oluşturulan ve hayvanın çeşitli organlarında tüberküllerin oluşması ile karakterize olan, bulaşıcı ve kronik bakteriyel bir hastalıktır.
Zoonoz bir hastalık olup, daha çok immun sistemi baskılanmış insanlar için tehlike oluşturmaktadır.

Etken;
M. avium gram pozitif, hareketsiz, sporsuz, kapsülsüz ve aside dirençli bir bakteridir. Besi yerlerinde 20-25 günde üreme gösterir.

Bulaşma;
Genellikle sindirim yoluyla (kontamine yem ve sular) bulaşma olur. Solunum ve yumurta yoluyla da bulaşma olabilir.
Keneler, kötü hijyen koşulları bulaşmada etkilidir.

Klinik semptomlar;
Hayvanlar dış bakıda sağlıklı gözükebilirler ancak, zayıflama, tüylerde kabarma, ibik ve sakallarda solgunluk, yüzün küçülmesi, göğüs kaslarında küçülme ve ileri derecede zayıflama sonu ölümler meydana gelir.

Nekropsi;
Makroskobik bakıda iç organlarda nekrotik üremelere, nodüllere rastlanır. Genellikle karaciğer, dalak, bağırsak, kemik iliği, böbrek, akciğer ve yumurtalıklarda Tüberkülozun en önemli özelliği kazeifikasyon vardır ancak kireçlenme yoktur.

Laboratuvar tanı;
Mikrobiyolojik (izolasyonu ve identifikasyon)
Serolojik testler(HA, ELISA)
Tüberkülin Testi.

Hastalığın tedavisi yapılamaz. Koruyucu önlemler alınmalı ve iyi bakım-besleme programları uygulanmalıdır. Hayvanların stress etkisne maruz kalmaları minimize edilmelidir.



AVİAN ENSEFALOMİYELİTİS
AVİAN ENSEFALOMİYELİTİS Avian ensefalomiyelitis (epidemik tremor) başta civciv ve gençler (6-25 günlük) olmak üzere erginlerde, bacak ve kanatlarda felçler, baş, boyun ve vücutta titremeler, inkoordinasyon, erginlerde yumurta veriminde azalmalarıyla karakterize olan bulaşıcı viral bir hastalıktır. Etken; Picarnoviridae grubuna ait RNA virüsüdür. Bulaşma; Yem ve suyun dışkı ile kontaminasyonu, enfeksiyon gözlenen tavuklarla direk temas ve yumurta […]

EGG DROP SYNDROME EDS-76
EGG DROP SYNDROME EDS-76) Tavuklarda; yumurta veriminde düşme, yumurtaların iç ve dış kalitesinde bozulma, yumurta kanalında yangısal reaksiyonlar gözlenen viral bir hastalıktır. Etken; Adenoviridea ailesine ait bir DNA virüsüdür. Bulaşma; Etkenin hayvanlara bulaşması sindirim sistemi yolu ile olur; dışkı ile virüs yem, su, altlık, malzeme ve çevreye saçılır. Ayrıca vertikal yolla bulaşma ile infekte yumurtalardan […]

GUMBORO (İNFEKSİYÖZ BURSAL HASTALIK, IBD)
GUMBORO(İNFEKSİYÖZ BURSAL HASTALIK, IBD) Genellik 3-8 haftalık piliçlerde klinik, daha erken dönemlerde ise subklinik seyreden viral bir hastalıktır. Hastalık bulaşıcı, orta derecede öldürücü bir yapıya sahiptir. B.fabricius gibi primer lenfoid organlarda dejeneratif etki yaparak immun sistemin baskılanmasına yol açabilmektedir ki bu formu subklinik Gumboro Hastalığı olarak adlandırılır. Bğışıklık sisteminin baskılanması durumunda antikor sentezine engel olduğu […]

İnfeksiyöz Bronşitis Hastalığı (IBV)
İnfeksiyöz Bronşitis Hastalığı(IB): Enfeksiyöz bronşit (IB) tavukların oldukça bulaşıcı, akut solunum yolu hastalığıdır. Hastalık güçlükle soluma, öksürük, trakeal raller (trakeal eksudat toplanması), hapşırma ve burun akıntısı ile karakterizedir. Genç hayvanlarda ciddi solunum sıkıntısı oluşturabilir. Solunum sıkıntıları yanında, yumurta veriminde azalma, yumurta kalitesinde ve yumurta kabuğu kalitesinde bozulmalar görülmektedir. Virusun bazı variant suşlarının böbreklerde meydana getirdiği […]

İNFEKSİYÖZ KORİZA
İNFEKSİYÖZ KORİZA: Tavuklarda Haemophilus paragallinarumun neden olduğu akut solunum yolu enfeksiyonudur. Etiyoloji: Haemophilus paragallinarum gr(-), hareketsiz, sporsuz, kapsüllü, çomak şeklindedir. A,B,C olmak üzere üç serovarı mevcuttur. Epizootiyoloji: Tavuklar etkenin doğal konakçıklarıdır. Gençler çok duyarlıdır ve hastalık çok şiddetli seyreder. Semptomlar: İnkübasyon süresi 1-3 gün. Duyarlı hayvanın bulunduğu sürülerde belirtiler 7-10 gün içinde görülür. En belirgin […]

INFEKSİYÖZ LARİNGOTRACHEİTİS – ILT
INFEKSİYÖZ LARİNGOTRACHEİTİS – ILT Kanatlılarda Avian herpes virüs 1 tarafından oluşturulan, akut subakut, kronik formlarda seyreden, solunum sistemi yangısı, öksürük solunum güçlüğü ve konjonktivit ile karakterize bulaşıcı, ölüm oranı % 10-30 arasında değişen; daha çok ergin hayvanlarda gözlenen viral bir hastalıktır. Etken; Herpesvirus familyasına ait bir DNA virüsüdür. Her yaştaki yumurta tavukları enfekte olabilmektedir.

KANATLI ÇİÇEĞİ
KANATLI ÇİÇEĞİ Kanatlıların (tavuk, hindi, güvercin, kanarya) sakal, ibik, yüz, göz ve ağız kenarlarında, deride, tüy folliküllerinde küçük lezyonlar ve kabarcıklar(kutanöz form); ağız, dil, yutak, larinks, üst solunum yolu mukozasında küçük veya büyük membranlar (difterik form)tarzında bozukluklar oluşturan bulaşıcı viral bir hastalıktır. Etken; Poxviridae familyasından Avipoxvirus DNA virüsüdür. İmmunolojik yönden birbirine benzerlik gösteren

KANATLI LÖKOZU (LENFOİD LEUKOSİS)
KANATLI LÖKOZU (LENFOİD LEUKOSİS) Tavukların çeşitli organlarında, küçük veya büyük, lenfoid hücre (genellikle B lenfositler) üremeleri (lenfoproliferasyonu) sonucu oluşan tümörlerle karakterize olan kronik ve bulaşıcı viral bir hastalığıdır. Etiyoloji: Etken retroviridae grubuna ait avian retrovirus cinsi, leucosis/sarcoma virusudur. İki adet tek iplikçiği olan RNA virüsüdür. A,B,C,D ve J olmak üzere subgrupları mevcuttur.

17/06/2020

Kanatlıların Paraziter Hastalıkları

ENDOPARAZİTER HASTALIKLAR

Protozoal hastalıklar;

Koksidiozis (Coccidiosis) kanatlılarda daha çok broiler civciv yetiştiriciliğinde ve entansif besi hayvancılığında görülen ve özelliklede genç hayvanlarda rastlanan protozoal bir hastalıktır.
– Kör bağırsak koksidiyozu (E.tenella)
– İnce bağırsak koksidiyozu (E.necatrix, E.acervlina, E.maxima, E.mivati)
– Rektum koksidiyozu (E.brunetti)
Klinik bulgular;
Koksidiyoza yakalanmış hayvanlarda doku tahribatı, kanama ve ishal gözlenir ve sekonder enfeksiyonlar ortam hazırlaması bakımından önemlidir.
Tahrip olan dokularda emilim azalır. Hayvanlarda büyüme yavaşlar ve zayıflama görülür, yumurta verimi düşer.Felç olguları görülür.

Nekropsi;
Caecum, colon ve ileum sıvısı kanlı bir içerikle doludur.MRT_7298

Tedavi:
Antikoksidiyal ilaçlar

Helmint Hastalıkları

Nematodlar: Kanatlılarda nadir olarak rastlanan; Ascaridia galli, Heterakis gallinarum ve Capillaria türleri sindirim kanalına yerleşerek hayvanlarda gelişeme geriliği, yemden yararlanamama, zayıflama, verim düşüklükleri gibi önemli bozukluklara yol açarlar. Traheaya yerleşen Syngamus trachea hayvanlarda öksürük ve bazen de solumada zorluklar yaratır.
Cestodlar: Yassı kurtlardan olan cestodlar (şerit kurtları) nematodlara benzer bozukluklara yol açar. Hatta bazen bağırsak kanalını tıkayabilirler. Enteritis, bağırsaklarda kanamalara, verim düşüklüklerine ve zayıflamalara neden olurlar.
EKTOPARAZİTER HASTALIKLAR

Kanatlılarda bulunan başlıca ektoparazitler; bit, pire, kene, uyuz etkenleri, D.gallinae (kırmızı akarlar); özellikle yumurta kümeslerinde, damızlık kümeslerinde etkili oldukları zamanlarda hayvanlar üzerinde oluşturdukları strese başlı olarak önemli verim kayıplarına sebebiyet verebilirler.

17/06/2020

KOLİ ENFEKSİYONLARI ( Colibacillosis )
KOLİ ENFEKSİYONLARI ( Colibacillosis )

Çoğunlukla genç piliçlerde 4-10 haftalık olmak üzere ergin tavuklarda da rastlanan, Gram (-) bir bakteri olan E. coli’nin neden olduğu bir enfeksiyondur. Hastalığa neden olan etkeni sağlıklı tavukların sindirim sistemi doğal florasında her zaman bulunur, fakat patojen değildir. Stres durumlarında ve bağışıklığın zayıflamasına neden olan hastalık durumlarında sekonder enfeksiyonlar meydana getirerek ortaya çıkarlar. Viral enfeksiyonların paralelinde çoğu zaman hastalığın seyirini şiddetlendiren fırsatçı bir etken olarak bilinir. Ölüm oranı %20-40 a ulaşabilir.
BULAŞMA:

Horizontal yolla (Etkenle bulaşık dışkı, yem ve su ) bulaşma görüldüğü gibi Vertikal yolla da ( Yumurtalık veya yumurta kanalındaki enfeksiyonlar sırasında yumurta yolu ile damızlıklardan civcive geçerek ) bulaşma şekillenmektedir. Embriyolu Yumurtaların Kuluçkaya getirilmeden önce Damızlık işletmelerinde çok iyi fumige edilmesi ve özellikle kirli ve yer yumurtalarının selekte edilmesi gerekmektedir. Kuluçka makinelerinde etkenle bulaşık kirli yumurtalar embriyo ölümlerine neden olmaktadır. Herhangi bir sebeple hayvanların bağışıklığının düşmesi sonucu, normal florada bulunan E. coli patojen hale gelir ve vücutta lokalize olduğu yerlere bağlı olarak klinik belirtiler görülür. Patojen E. coli; özellikle solunum yollarında, hava keselerinde, karın boşluğunda ( peritonitis ), sindirim kanalında ( enteritis ), yumurta kanalında ( salphingitis ), embriyoda, eklemlerde ( arthritis ) ve günlük civcivlerde göbek bağında ( omphalitis ) lokalize olabilir. Aynı zamanda, etken kana karışarak Koliseptisemi’ye neden olur.DSC02429

KLİNİK BULGULAR:
İştahsızlık, durgunluk, zayıflama, çok su tüketme, tüylerde kabarma, ibiklerde ve sakallarda morarma, yeşil ishal, bacak eklemlerinde ödem ve dolayısıyla, hayvanlarda verim kaybı görülür.

OTOPSİ BULGULARI:
Nekropside, makroskobik olarak göze çarpan ilk bulgu, karaciğer ve dalakta büyüme, hava temasıyla oluşan yeşilimsi görüntü ve üzerlerinde nekrotik odaklar, kalp üzerinde nekrotik odaklar, perikarditis, hava kesesinde yangı, peritonitis, bağırsak içeriğinde yeşilimsi görüntü, uterusta ödem görülür.IMG_4239

KARIŞTIĞI HASTALIKLAR:
Kolera, tifo, paratifo ve koksidiyoz hastalıkları ile karışabilir. Kesin teşhis için etkeni laboratuarda izole edip, tanımlamak gerekir.

TEDAVİ:
Antibiyogram test sonuçlarına göre antibiyotik, sulfonamid, nitrofuran grubu ilaçlar, vitaminler, sularına ve yemlerine katılarak verilir.

KORUMA:
Günümüzde geliştirilmiş çok iyi immun yanıt veren canlı aşıları mevcuttur ve iyi bir koruyucudur. Özellikle rezidü riskini berteraf edebilmemiz yönünden de önemli bir kazanımdır. Böyle olmakla birlikte genel koruma önlemleri alınmalı ve kesinlikle bundan ödün verilmemelidir. Kuluçka makineleri yumurta konmadan önce dezenfekte edilmeli, kirli ve p*s yumurtalar temizlenmeli ve fumige edilmeli, ana makineleri ve civciv büyütme makineleri temiz olmalı, yumurta toplama kapları, muhafaza ve depolama yerleri, civciv kutu ve kapları temiz olmalıdır.

17/06/2020

MİKOTOKSİKOZİS
MİKOTOKSİKOZİS



Mikotoksikozis, mantarların gelişimi sırasında ürettiği toksik kimyasal maddeler nedeniyle şekillenen zehirlenme olarak tanımlanır. Kanatlı üretiminde canlı ağırlık artışı, beslenme, pigmentasyon, yumurta üretimi ve reprodüktif performansta problemler oluşturur.

Aflatoksikozis, okratoksikozis trikotesen mikotoksiozisi ticari kanatlılarda en çok görülenleridir. Aflatoksin, lenfoid organlar ve fonksiyonel immun yanıt üzerinde immunsupresyon meydana getirir.



Aflatoksikozis:

Aflatoksinler Aspergillus flavus, A.parasiticus ve Penicillum puberulum tarafından oluşturulur.

Tavuklarda, aflatoksinin fazla alınmasına bağlı olarak sekal koksidiyozis, marek hastalığı, salmonellozis, inklüzyon cisimcikli hepatitis ve infeksiyöz bursal hastalık etkenlerine karşı hassasiyet artar.

Aflotoksikozis neticesinde aşılama sonucunda yeterli immunitenin oluşmaması söz konusudur. Bu durumda özellikle hindilerde Pasteurella multocida nedenli tavuk kolerası ve koksidiyozise duyarlılık artar.



Okratoksikozis:

Okratoksinler, Penicillum viridicatum ve Aspergillus ochraceus tarafından üretilir. En sık görülen Okratoksin A, timus bezinde atrofi şekillendirir ve tüm lenfoid organların bu sebeple etkilenmesine sebep olur.

Broyler ve hindi sürülerinde hücresel immun yanıtı zayıflatır. Humoral immunitede olumsuz etkilenir. Tavuk heterofillerinin fagositik aktivitesini zayıflatır ve koksidiyozis, salmonellozis infeksiyonlarına predispozisyon hazırlar.



Trikotesen mikotoksikozisi:

Fusarium cinsi mantarlar tarafından üretilen Trikotesenler, kanatlıda zayıf tüylenme, anemi, immunsupresyon ve büyüme geriliği gözlenir. Erginlerde yumurta üretimi, kalitesi ve civciv çıkımında azalma söz konusudur.



Teşhis:

Mikotoksinlerin özellikle yemlerde teşhisi ile ilgili olarak yapılan ELİSA temelli teknikler bulunmaktadır. Ayrıca indirekt olarak toplam mantar sayılarının belirlenmesi de yararlı sonuçlar verebilir.



Koruma ve Kontrol:

Mikotoksikozisin önlenmesi, labratuvar temelli kalite kontrol programlarının uygulanması, yem hammadde depolama koşullarının ve taşınma aşamalarının düzenlenmesi ve izlenmesi ile gerçekleştirilebilir.

17/06/2020

Newcastle (Yalancı Veba) Hastalığı
Newcastle Hastalığı ND (Yalancı Veba)

Kanatlıların çok bulaşıcı, öldürücü, solunum, sindirim ve sinir sisteminde bozukluklar meydana getiren viral bir hastalığıdır. İnfeksiyona, tavukların yanısıra hindi, güvercin, ördek, kaz, serçe, sülün ve diğer yabani kanatlılarda da rastlanmaktadır.

Dezenfektanlardan değişik derecede etkilenir.
Etiyoloji: Hastalığın etkeni Myxovirusların Paramyxovirus (PMV-1) cinsinde yer almaktadır. Virusun bir serotipi vardır. Ancak, farklı patotipleri bulunmaktadır. Bu patotipler Lentojenik, Mezojenik, Velojenik olarak sınıflanır.

Lentojenik Suşlar: Virulent karakterde olmayan suşlardır. Ancak bağışıklığın zayıf veya baskı altında olduğu durumlarda bu suşlar ile ilgili bazı patolojik değişiklikler gözlenebilir. Bu suşlar aşı üretiminde kullanılmaya elverişlidirler ki bilinen ND aşı suşlarından Hitcner B1 (HB1), La Sota, F, VH, Clon-30 bu grubun bilinen aşı suşlarıdırlar.

Lentojenik suşların ICPI değeri (Intra Cranial Patojenite Indeksi) düşüktür.

0,0-0,4 olarak belirlenir.ND.....

Mesojenik Suşlar: Orta derecede virulent karakterde suşlardır. Solunum ve sinir sisteminde patolojik değişimler gösterir. Bu grubun bilinen suşları Roakin, Komarov, Muktesvar, MK-107 dir. Bu suşlar için ICPI : 0,4-1,9 değerleri arasında yer almaktadır.

Velojenik Suşlar: Bu gruba ait viruslar çok bulaşıcıdırlar. Etkiledikleri hayvanlarda çok şiddetli reaksiyona neden olmaktadır, öldürücü gücü çok yüksektir. Solunum, sindirim sistemi, sinir sisteminde yapmış olduğu dejenerasyonlara bağlı olarak semptomlar çok belirgin olarak belirlenebilmektedir. Bu grubun bilinen en kuvvetli suşu Hertz 33-56 dır. Bu suş aynı zamanda aşı etkinlik çalışmalarında challange denemelerinde kullanılmaktadır. ICPI 2.0-3.0 arasındadır.

ND Virusu ayrıca hedef aldığı organlara göre;

Pneumotrop*k Suşlar: Solunum sistemini etkiler. Şiddetli solunum bozukluklarına sebep olurlar. Bazı durumlarda felçlere neden olabilmektedir.

Visserotrop*k Suşlar: Sindirim sistemin etkiler. Virus öncelikle Sindirim sistemini etkiler, ancak solunum sistemi üzerinde de patojenite gösterir.

Neurotrop*k Velojenik Suşlar: Sinir sistemini etkiler. Tip*k belirtileri felç ve tikler tarzında sinirsel bozukluklara neden olmaktadırlar.



Bulaşma: Newcastle virüsü duyarlı hayvanlara başta solunum sistemi olmak üzere, sindirim sistemi, deri ve göz konjoktivasından girerek hastalık meydana getirebilir. Virüsle bulaşık yem, su, sekretler, ekstretler ve diğer maddeler birer hastalık kaynağıdırlar. Virus vücuttan gaita, solunum yolu ve yumurta yolu ile saçılabilmektedir. Bulaşmada yabani kuşlar (serçe, güvercin, kumru vs.), sokucu sinekler, kemiriciler, gaita, diğer canlı ve cansız materyaller (viyoller, malzeme, giyim eşyaları, kamyonlar, çizme v.s.) önemli rollere sahiptirler. Hastalık bulunan yakın çiftliklerden kuşlar, kemiriciler, havalandırma bacalarından çıkan tozlar, araçlarla kolayca taşınabilmektedir.

Özellikle horizontal bulaşmada ND’nin bölgesel ya da endemik olarak görülmesinde kümes yoğunluklarının fazlalaşması, hayvan hareketlerinin artması, bilinçsiz, eğitimsiz işletme ve üreticilerin virusun güçlenmesi, bulaşması ve yayılmasında çok büyük rolü bulunmaktadır.

Hastalık her mevsimde çıkabilir. Ancak, stres faktörlerinin fazla olduğu, içinde gizli infekte ve portör hayvanların bulunduğu, koruyucu önlemlere dikkat edilmeyen kümeslerde infeksiyon daha kolay çıkar, yayılır ve öldürücü seyreder. Sürüde yeterli bağışıklığın olmaması veya birkaç duyarlı hayvanın bulunması hastalığın çıkması için yeterli nedeni oluşturur. Göçmen kuşlar ve hindiler de bulaşmada önemli rol oynamaktadır.

Newcastle ND (Yalancı Veba) Hastalığı Belirtileri :

Hastalığın inkübasyon periyodu doğal koşullar altında 3-7 gün kadardır. Bu süre Virüsün virulensine, giriş yoluna ve konakçının duyarlılığına göre değişkenlik gösterir. Hastalığın klinik tablosu Doyle tipi, Beach tipi, Beaudette tipi, Hitchner tipi olmasına göre bazı farklar göstermekle beraber, genel olarak rastlanan arazlar şöyle özetlenebilir;

Gizli infeksiyonlar (subklinik infeksiyonlar, asemptomatik infeksiyonlar):

Çok tehlikeli olan bu formlarda, hayvanlarda herhangi bir klinik belirtiye rastlanmaz. Ancak, böyle hayvanlar virüsü saçtıklarından çok tehlikelidirler. Kronik hastalarda da benzer durum söz konusudur. Böyle hayvanlar kümeslerde her zaman hastalığın çıkış ve yayılışında rol oynarlar. Latent görülen bu dönem fırtına öncesi sessizlik ile mecazlandırılabilir.

Klinik belirtilerin görülebildiği formlar:

Bu formda hastalarda durgunluk, iştahsızlık, zayıflama, tüylerde kabarıklık, yumurta veriminde azalma, ishal, hızlı ve hırıltılı solunum, başın sağa-sola, yukarı-aşağı inmesi, tikler, tortikolis, kanatların düşmesi, bacaklarda felçler, öksürük, tıksırık, burundan ve gözlerden akıntıların gelmesi, yumurtaların dış ve iç kalitesinde bozukluklar gözlenebilen belli başlı semptomlar arasında bulunmaktadır.

Ancak bütün klinik arazların hepsini bir hayvanda gözlemlemek mümkün değildir. Doğaldır ki, böyle durumların görülmesinde esas faktör virüs (virulens, miktar, giriş yolu) ile konakçıya (yaş, ırk, genetik, bağışıklık, vs) bağımlıdır.
Otopside, Bezsel midede(proventrikülüs) ve bağırsaklarda kanamalar, bağırsakta ülserler, solunum sistemi mukozasında hiperemi ve kanamalar ve kanlı mukoid salgı, hava keselerinde bulanıklık, matlaşma ve kalınlaşma, kalp kasında kanama odakları, yumurta foliküllerinde kanamalar, iliosekal lenf yumrularında hiperplazi ve diffuz hiperemi başlıca rastlanan patolojik bozukluklar arasındadır.
Teşhis:

İnfeksiyonun teşhisi amacıyla hasta hayvanlardan yeteri miktarda laboratuvara gönderilir. Burada hastalığın klinik tablosu ile ölen veya öldürülenlerin nekropsi bulguları, yapılan izolasyon, identifikasyon ve serolojik yoklamalar ile birlikte değerlendirilerek karar verilir. Yeni ölmüş olanlar, sadece nekropsi tablosunu incelemek ve zorunluluk varsa marazi madde almak için kullanılabilir.
Ayırıcı teşhis için Newcastle ‘a benzeyen bazı hastalıklar (İnfeksiyoz coryza, lnfeksiyöz sinusitis, Mycoplasmosis (CRD), Pasteurellosis, lnfksiyöz bronchitis, İnfeksiyöz laryngotracheitis, Çiçek(Pox), Marek’s Disease, Vitamin A noksanlığı) gibi hastalıklar dikkate alınmalı ve bunlardan ayrılmalıdır. Yumurta kalitesindeki bozulmalar yönünden de EDS-76 ve IB ile benzerliği vardır. Klinik tablo ve nekropsi bulguları Avian influenza (Tavuk vebası) ile benzerlik gösterir.
Laboratuvarda yapılacak muayeneler; etkenin izolasyonu, identifikasyonu, serolojik yoklamaları (ELISA, HI, FAT Testi vs), ile gerekirse deneme hayvanlarına yapılacak inokülasyonlar gerçekleştirilir.

Tedavi :

Newcastle viral bir etken olduğu için antibiyotik ve kemoterapötiklerle sağaltımı yapılamaz. Ancak, hastalık çoğu zaman sekonder bakteriyel infeksiyonlar ile birlikte seyrettiği için hastalığın seyir şiddetini azaltmak için antibiyotikler ve destekleyici ürünler (solunum sistemi rahatlatıcı mentol,okaliptus) ile takviye edilebilir.

Koruma ve Kontrol:

Hastalık çıktığında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın çıkardığı “Kanatlılarda Yalancı Tavuk Vebası hastalığına karşı korunma ve savaş yönetmeliği” uyarınca işlem yapılır.

*İnfeksiyon kümeslerde tektük olgular halinde ise, hastalar, hasta görünümlü olanlar hemen ayrılır. Geri kalanlara aşı yapılır.
*İnfeksiyon yayılma eğilimi gösteriyorsa, ölümler yüksek ise, hastalar ve hasta görünümlü olanlar ayrılarak geri kalanlar kesime sevk edilir. Hiç hastalık çıkmayan kümesler, eğer aşılı değillerse hemen La Sota aşısı ile Coarse Spray(kalın damla) yöntem ile aşılanmalıdır.
*Hastalık çıkan ve aşılanan kümesteki hayvanlar, dezenfekte edilirler.
*Stres faktörleri ortadan kaldırılır ve iyi bir bakım besleme rejimi uygulanır.
*Kümeslerde her türlü kısıtlayıcı önlemler uygulanır.

Koruma:

Newcastle Hastalığı, bulaşıcı, öldürücü gücü yüksek, ekonomik yıkımı olabilen viral bir hastalık olması nedeni ile alınacak önlemlerde birbirini takip eden zincir halkaları şeklinde olmalıdır. Zincir halkalarından birisi koptuğunda koruma programı işlerliğini kaybedebilmektedir.

17/06/2020

TAVUK TİFOSU (FOWL TYPHOID)
TAVUK TİFOSU ( Fowl typhoid )
Gram (-) bir bakteri olan Salmonella gallinarum’un neden olduğu, genellikle tavuk ve hindilerde rastlanan, akut ve kronik seyreden, özellikle damızlık ve yumurtacı sürülerde yumurta verim düşüklüğü ile karakterize olan, bakteriyel bir hastalıktır. Hastalığa en çok tavuklar duyarlıdır. Kahverengi yumurtacılar, beyaz yumurtacılara oranla hastalığa daha duyarlıdır. Genellikle 12 haftalık ve daha yaşlı ergin tavuklarda rastlanır. Hastalığın ortaya çıkması 2-3 gündür. Ölüm oranı %10-40 arasındadır.SEL VİT E.
BULAŞMA:
Horizontal yolla (Etkenle bulaşık dışkı, yem ve su ) bulaşma görüldüğü gibi Vertikal yolla da ( Yumurtalık veya yumurta kanalındaki enfeksiyonlar sırasında yumurta yolu ile damızlıklardan civcive geçerek ) bulaşma şekillenmektedir. Kuluçka makinelerinde etkenle bulaşık kirli yumurtalar embriyo ölümlerine neden olmaktadır. Hasta ve portörler, gaita ve yumurta ile etkeni etrafa saçarlar.
KLİNİK BULGULAR:
İştahsızlık, durgunluk, zayıflama, çok su tüketme, tüylerde kabarma, ibiklerde ve sakallarda morarma, sarı-yeşil ishal, yüksek ateş, dolayısıyla, hayvanlarda verim kaybı ve ölüm görülür. Hastalığı atlatanlar ömür boyu portör olarak kalırlar.
OTOPSİ BULGULARI:
Karın açıldığı zaman göze çarpan ilk bulgu, karaciğer ve dalakta büyüme, hava temasıyla oluşan yeşil bronz renk ve üzerlerinde nekrotik odaklar, karaciğer ve dalak kolay parçalanıyor, yumurta follikülleri üzerinde kanamalar, böbreklerde büyüme ve kanama görülür.
KARIŞTIĞI HASTALIKLAR:
Pullorum, kolera, stafilakok, kolibasillozis enfeksiyonları ile karışabilir. Kesin teşhis için etkeni laboratuarda izole edip, tanımlamak gerekir.
TEDAVİ:
Antibiyogram test sonuçlarına göre antibiyotik verilir, koruyuca amaçla organik asit desteği verilmelidir.
Reaktör hayvanlar sürüden test yapılarak ayrılır.
Sağlam kümeslerdeki hayvanlara bağışıklık sistemini yormamalı, yorucu aşı uygulamalarından özellikle kaçınılmalıdır. Ayrıca bağışıklığı destekleyici ürünler verilmelidir.

KORUMA:
Aşılar iyi bir koruyucu olmakla birlikte genel koruma önlemleri alınmalı ve kesinlikle bu kurallara uyulmalıdır. Her hastalıkla mücadelede olduğu gibi Tavuk Tifosu ile mücadelede de Kuluçka makinelerinin temizlik ve dezenfeksiyonu çok önemlidir. Yumurtalar konmadan önce dezenfekte edilmeli, kirli ve p*s yumurtalar temizlenmeli ve fumige edilmeli, ana makineleri ve civciv büyütme makineleri temiz olmalı, yumurta toplama kapları, muhafaza ve depolama yerleri, civciv kutu ve kapları temiz olmalıdır. Söz konusu bu bölümlerden her üç ayda bir svab alınarak laboratuvar muyenesi yapılmalıdır.
Hastalıkla mücadelede canlı ve inaktif aşı verilebilir, ancak canlı aşıların koruma güçleri düşük olduğundan iki kez uygulanmalıdır. Aşının koruma süresi 2-3 aydır.

17/06/2020

YUMURTA KALİTESİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Yumurta, üretimden tüketiciye kadar, doğal biyolojisi gereği dışarıdan müdahaleye olanak tanımadan birçok aşamalardan geçerek ulaşmaktadır. Böylesine bir ürünün pazar koşullarında değer bulabilmesinin şüphesiz ki bazı sınırlamaları vardır. Bunlar gerek yemeklik yumurtalar için olsun, gerekse embriyolu yumurtalar için olsun vazgeçilemez. İşletmelerde civcivin kümese girişinden itibaren yarka dönemi ve yumurtlama periyoduna kadar çok iyi bakım ve besleme koşullarına sahip olmaları gereği unutulmamalıdır.

Bu makalede bir yumurtanın olmazsa olmazları olarak nitelenen iç ve dış kalite kriterlerine değinmek istiyorum.

İç ve Dış Yumurta Kalitesi:

Yumurta kalitesi, iç ve dış kaliteyi de açıklayan bir kaç standarda bağlı genel bir terimdir.

Dış kalite; kabuk dokusu, kabuk temizliği ve kabuk şekline fokuslanmışken,

iç kalite; yumurta beyazı (albümden) temizliği ve viskozitesi, hava hücresinin boyutu ve yumurta sarısının şekli ve kuvvetine fokuslanmıştır.

İç Yumurta Kalitesi

İç yumurta kalitesi, albumen ve yumurta sarısının fonksiyonuyla, estetik ve mikrobiyolojik özellikleriyle ilgilidir. Taze yumurtanın komponentleri % 32 yumurta sarısı – % 58 albumen ve % 10’u kabuktan oluşur.



Yumurta beyazı dört yapı tarafından şekillendirilir.

Şalaz katmanı sarıyı çevreler ve beyazın %3’üne denk gelir.
Daha içerideki ince katmandır, şalazı çevreler ve beyazın %17’sine denk gelir.
Kalın katmandır, beyazı ve yumurta sarısını tutan bir zarf ya da ceket yapısındadır. Bu katman, kabuk membranına yumurtanın iki ucundan da bağlıdır ve albumenin %57’sine denk gelir.
Dış ve ince bir katmandır, kabuk membranlarının hemen altında yer alır ve yumurta beyazının %23’üne denk gelir.
Taze yumurtlanmış bir yumurtanın sarısı yuvarlak ve sıkıdır. Yumurta yaşlandıkça, yumurta sarısı yumurta beyazındaki suyu absorbe eder ve boyutunu büyütür. Bu durum vital membranın genişlemesini ve zayıflamasını sağlar, yumurta sarısı daha düz ve noktalı görünümdedir.

Yumurtlandıktan hemen sonra yumurtanın iç kalitesi düşmeye başlar. Yumurta ne kadar uzun saklanırsa iç kalitesi de o kadar düşer fakat yumurtanın (beyazı ve sarısı) kimyasal yapısı çok değişmez.

Yeni yumurtlanmış bir yumurtanın pH değeri 7.6 ile 8.5 arasındadır. Saklama süresince albumen pH’ı ısı-bağımlı olarak maksimum 9,7 değerine yükselir(Heath, 1977). 30C’de üç günlük saklama süresinden sonra Sharp ve Powell (1931) 9.18 albumen pH’ı bulmuşlardır. 21 günlük saklama süresinden sonra, albümenin pH’ı 9,4’e yakın bulunmuştur ve saklama ısısı 30C ila 350C arasında değişmiştir (Li-Chan ve ark. 1995).

Heath (1977), karbondioksit kaybının kabuğun yağlanmasıyla engellenmesi ile 7 gün boyunca ve 220C 8,3 pH değeri değişmemiştir. 70C saklanan yağlanmış yumurtalarda albumen pH’ı yedi günde 8,3 ten 8.1 e düşmüştür (Li-Chan ve ark. 1995). Albumen pH’ındaki yükselişler kabuk deliklerinden CO2 kaybıyla ilişkilidir ve çözünmüş CO2’e, bikarbonat iyonlarına, karbonat iyonlarına ve protein dengesine bağlıdır. Bikarbonat ve karbonat iyon konsantrasyonları dış ortamdaki CO2 baskısından etkilenir.

Yeni yumurtlanmış yumurtalarda, yumurta sarısı pH’ı 6’ya yakındır fakat saklama süresince 6.4 ila 6.9 seviyelerine yükselir. Yumurta kalitesinin korunması taşınma ve dağıtım gibi insan ilişkili konulara azami önemin gösterilmesini gerektirir. Yumurta kalitesi, yumurtlandıktan sonra artamaz. İşte bu yüzden yumurtlama ile birlikte acil olarak bu kalitenin korunması için çalışmalar başlatılmalıdır.

İç yumurta kalitesindeki düşüş, yumurtlandıktan sonra su kaybı ve CO2 kaybıyla ilişkilidir. Sonuç olarak yumurta pH’sı değiştirilmiş hale gelir ve bu durum kalın albumen protein yapısının kaybıyla birlikte sulu albumen durumu ile sonuçlanır. Albumenin bulutlu görünümü de yine CO2 ile ilişkilidir. Yumurta yaşlandıkça, CO2 kaybı taze yumurtalarla kıyaslandığında albumeni daha transparan hale getirir.

Yumurta kalitesi problemlerini minimize etmek için iki nokta çok önemlidir. Sık yumurta toplama (genelde sıcak aylarda) ve soğuk odada hızlı bir saklama. En iyi sonuçlar 100C elde edilmiştir.

İç yumurta kalitesini etkileyen altı faktör vardır;







Hastalık, Yumurta Yaşı, Sıcaklık, Nem, Taşıma ve Saklama.

Hastalık: Newcasetle hastalığı ve infeksiyöz bronşitis hastalığı sulu albumen oluşmasına neden olur ve bu durum hastalık salgını kontrol altına alındıktan sonra uzun bir periyot daha devam edebilir (Butcher, 2003)

Yumurta Yaşı: Bir kaç günlük yumurtalar zayıf ve sulu albumen gösterebilirler. CO2 kaybı içeriği alkali hale getirir ve bu yumurta tadını etkiler.

Sıcaklık: Yüksek sıcaklıklar iç kalitede hızlı bir düşüşe sebep olur. 15.50C üzerindeki değerler de nem kaybını artırır.

Nem: Yüksek göreceli nem (Relative Humidity-RH) yumurta su kaybının azaltılmasına yardımcı olur. %70 RH değerinin üzerinde saklama koşulları yumurta ağırlık kaybının düşmesine neden olur ve albümenin daha uzun süreler taze kalmasını sağlar.

Taşıma: Özensiz taşıma şartları sadece kabuk kırılmalarına sebep olmaz aynı zamanda yumurta iç kalitesini de etkiyebilir.

Saklama: Yumurtalar beraber saklandıkları ürünlerin kokularını çekmeye oldukça yatkındırlar. Bu yüzden farklı ürünlerden ayrı şekilde saklanmalıdırlar.

Yukarıda değinilen koşullarda gösterilecek maksimum özen, 1 haftalık yaşta olan, doğru şekilde taşınmış bir yumurtanın oda sıcaklığındaki bir günlük yumurta kadar taze olabilmesini sağlayacak önemdedir.

Yumurtalar yükleme ve dağıtım sırasında doğru taşınmış ise tüketicinin masasına yeterli tazelikte ulaşabilecektir.

Dış Yumurta Kalitesi

Yetersiz yumurta kabuğu kalitesi, ticari amaçla üretimi yapan yumurta üreticilerinin en önde gelen ekonomik problemidir ve yıllık yaklaşık 478 milyon US dolarlık bir kayıp yaratır. USA’de (Roland, 1988). Yumurta tasnif eden işletmelerden alınan bilgiye göre yumurtaların %10’u kabuk kalite problemleri dolayısıyla düşük seviyede tasnif edilir. UK, Almanya ve USA’dan alınan bilgilere dayanarak kırık yumurta insidensi %6 ile %8 arasında değişmektedir. 2005 yılında Meksika’da yumurta endüstrisi 30 ila 35 milyon dolar civarında bir kayba uğramıştır ve bu kayıp %2,5 kırık yumurtalardan ayrıca %4 zayıf kabuktan dolayı şekillenmiştir.

Hayvanın yaşamı boyunca tutarlı bir yumurta kabuğu kalitesi yakalamak için yumurta üretim döngüsünün tamamını kapsıyacak kalite yönetim programı uygulamak gereklidir.

Hayvanlar alemine baktığımızda tavuk, kalsiyumu almak ve biriktirmek noktasında en olağandışı metoda sahiptir. Bir yumurta kabuğunda ortalama 2.3 g, sarısında ise neredeyse 25 mg kalsiyuma sahiptir. Ticari üretim yapılan bir tavuk bir döngüde ortalama 330 adet yumurta verir. Bu da 767 g kalsiyum demektir. Diyetten %50 kalsiyum yararlanımı olduğunu varsayarak bir döngüde bu tavuk 1.53 kg kalsiyum tüketmektedir. USDA (2000) standartlarına dayanarak dış kabuk kalitesi, doku, renk, şekil, temizlik ve sağlamlık noktalarında değerlendirilir. Her yumurtanın kabuğu düzgün, temiz ve çatlaklardan ari olmalıdır. Yumurtalar renk, boyut ve şekil açısından uniform olmalıdırlar.

Düşük kalite seviye yumurtalarda artış gözleniyorsa ilk önce hangi tür problemin arttığı belirlenmelidir.

%97 A-kalite yumurta üreten bir işletmede yumurta kabuğu problemlerinin tip*k dağılımı şöyle olabilir:

%2.13 lekeler,

%0.85 kan lekeleri,

%0.85 et lekeleri,

%61 basınç-baskı çatlaklar,

%9.8 ince kabuk çatlakları,

%13.6 üzerinde minik kabarıklanmalar,

%5.1 tırnak delikleri.



Eğer bu kabuk skorlamalarından herhangi birinin yüzdesi artmış ya da artma eğilimi gösteriyorsa bu durum var olan ya da ileride yaşanabilecek ciddi problemlerin habercisi olabilir. Bu skorlara göre derhal önlem alınmalıdır. Yumurta kabuğunun önemli yapı taşlarının başında kelen kalsiyum bilindiği üzere hayvanın iskelet yapısı ve yumurta üretiminin olmazsa olmazı bir mineral maddedir. Çoğu zaman dikkate alınmadan hazırlanan rasyonlarda, özellikle hayvanın yüksek verime yöneldiği p*k dönemlerinde ve bağırsak bütünlüğünün bozulduğu bazı hastalık ve beslenme bozukluklarında vitamin D3 ve Fosfor (P) oranlarının çok iyi formüle edilmesi gereklidir. Burada problemin tanısı çok iyi konulmalıdır ki buna göre beslenme uzmanları gerekli önlemlerini alabilsinler. Eğer bağırsaklarda bir probleme dayalı yetersizlik belirlenmiş ise muhakkak içme suyu ile Vitamin D3 desteği sağlanmalıdır.

Address

Maçka
61750

Telephone

0506 123 71 54

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when OKAN Tavukçuluk posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram