Aralık Psikoloji

Aralık Psikoloji Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Aralık Psikoloji, Psychologist, Armutalan Mh. Yunus Nadi Caddesi No:20/2, Marmaris.

Psikoterapist İskender Savaşır’ın öncülüğünde 2011 yılında Adapazarı’nda kurulan Moira Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi, 2020’den itibaren Aralık Psikoloji markasıyla Marmaris’te faaliyetlerine devam etmektedir.

Bazı evlerde konuşulmayan şeyler, duvardaki çatlaklara, halının altına, eski sandıklara siner.Yıllar geçer, kimse adını ...
01/12/2025

Bazı evlerde konuşulmayan şeyler, duvardaki çatlaklara, halının altına, eski sandıklara siner.

Yıllar geçer, kimse adını koymasa da o sessizlik herkesin hayatını şekillendirmeye devam eder.

🎬 Berkun Oya’nın Cici filmi, tam da bu sessizliğin içinden konuşan bir aile hikâyesi.

Geçmişte kalmadığını sandığımız kayıpların, bastırılmış acıların ve kuşaklar boyunca taşınan travmaların yıllar sonra nasıl yeniden karşımıza çıktığını anlatıyor.

Kardeşlik bağlarının altındaki rekabet, sevginin gölgesine düşen kıskançlık, annenin yutkunmaları, babanın susuşları, ertelenmiş yaslar…

Her karakterin taşıdığı yük, aslında hepimizin evine, çocukluğuna, aile hikâyesine dokunuyor.

🎞 Psikodinamik bir bakışla, bu atölyede:

• Kuşaklararası aktarımın izlerini
• Aile bağlarının görünmeyen çatlaklarını
• Bastırılmış duyguların yetişkin hayatlarımıza nasıl sızdığını
• Yasın dönüştürücü ama zorlayıcı gücünü
• Eve dönüşün, yüzleşmenin ve ayrışmanın anlamını
birlikte konuşacağız.

Berkun Oya, bizi sadece karşılaşmalarla baş başa bırakıyor.

Sanki şöyle diyor:

“Hepimizin içinde, zamanı gelince açılmayı bekleyen sandıklar yok mu?”

🎬 Bu sorular ve sahneler etrafında birlikte düşüneceğimiz Aralık Film Atölyesi,
17 Aralık Çarşamba akşamı, saat 19.00’da, Books & Coffee’nin sıcak atmosferinde,  ’da.

🚩 Kontenjan sınırlı — belki de yerinizi ayırmak için tam doğru zamandır. 🌿

📍 Detaylar ve katılım bilgileri ilk postta.

bir mum yaktığında, bir süreç başlatırsın – ama yürüyüşü senin elinde olmayan bir süreçtir bu; artık, kendi oluşma biçim...
27/11/2025

bir mum yaktığında, bir süreç başlatırsın – ama yürüyüşü senin elinde olmayan bir süreçtir bu; artık, kendi oluşma biçimini izleyecek, senin elinde olmadan da, zaman içinde, varması gereken noktaya varacaktır:

mum, önce, bir noktaya kadar, kendi doluluğu içinde, güçlü güçlü yanar; ama yanışında belirli dengesizlikler oluşunca ( ki, kaçınılmazca oluşur bunlar ), çeperini delip, eriyik maddesini dışarı akıtıp, fitilini yakıp küçülterek, söneyazar...

önlem düşünürsün: alır, kenarlarını düzeltir, bir madeni kutunun kabını ters çevirip, içine koyarsın – ama, boşunadır bu da : çünkü kendi süreci içinde oluşturduğu dengesizler sürmektedir – çeperleri tam düz değildir; içine koyduğun kabın belirli bir eğimi vardır – gene, arar dışarı eriyik madde: kabın içinde yayılır, kap ısınır; dibine varmış fitil, artık, her türlü biçimi yitirmiş maddenin son kalıntıları içinde, ucu ucuna, yanıyordur – sönmesi yakın ve kaçınılmazdır.

şimdi yapabileceğin tek şey, kap içinde kalmış eriyik maddeyi bir kenarında biraraya getirip, muma benzer bir biçime sokarak, dibine dayanmış fitile biraz daha süre tanımaktır – ama artık bilerek : mumun, sönecektir.

elinden birşey gelmez – hep müdahale edersin; dersin, şöyle, şuraya toplasam – şöyle, şu biçime soksam; şöyle, bir köşede, sürebileceği bir konum bulsam – şöyle… boşunadır : madde tükenmeye yüztutmuş; güdük fitil de dibine dayanmıştır.

ama sönmez bir türlü : fitili yok denecek kadar kısa; maddesi de, dikkatle belirli bir açıda tuttuğun kabın köşesinde, ancak küçük bir oyuk olarak kalmış; oysa alevi, eski canlılığında – sanki – hiçbirşey yitirmemiştir.

sönmez bir türlü – sen de, sonunda, gücünü toplayabildiğin bir anda, kendin üfleyip söndürürsün onu.

mumun söner.

oruç aruoba

📸 🙏

🎬 Aralık Film Atölyesi devam ediyor!Marmaris Books & Coffee’nin sıcak atmosferinde bu kez Berkun Oya’nın incelikle ördüğ...
26/11/2025

🎬 Aralık Film Atölyesi devam ediyor!

Marmaris Books & Coffee’nin sıcak atmosferinde bu kez Berkun Oya’nın incelikle ördüğü aile anlatısı Cici (2022) filmini psikolojik açıdan ele alıyoruz.

Geçmiş susunca yara kapanır mı? Yoksa evin duvarlarına sinip kuşaktan kuşağa mı taşınır?

Cici, kayıpların, bastırılmış acıların ve söylenemeyenlerin yıllar sonra yeniden yüzeye çıkışını izleyiciyi derin bir sorgulamaya davet ederek anlatıyor.

📅 17 Aralık 2025 Çarşamba • 19.00
📍 Books & Coffee, Marmaris

Filmde hafıza, aile içi bağlar ve bilinçdışı dinamikler arasındaki sınırları yeniden düşünmeye çağıran sahneler üzerinden; kuşaklararası aktarımı, sessizliğin psikodinamiğini ve yasın dönüştürücü gücünü psikodinamik bir bakışla değerlendireceğiz.

🎞 Atölyede ele alınacak başlıca temalar:

• Kuşaklararası aktarım ve aile sırları
• Yas, kayıp, bastırılmış duygular
• Kardeşlik dinamikleri: kıskançlık ve rekabet
• Annenin/babanın suskunluğu, kontrol ve öfke
• İdealizasyon–değersizleştirme döngüleri
• Utanç, suçluluk ve aile mitleri
• Anıların mekân ve nesnelere kaydı
• Eve dönüş: yüzleşme, onarım, ayrışma

🎙 Psikolojik Danışman Şamil Saribaş eşliğinde gerçekleşecek bu atölyede; karakterlerin taşıdığı görünmez yükler üzerinden aile ilişkilerinin karmaşıklığına ve kendi hikâyemizle yüzleşme cesaretine birlikte bakacağız.

Sinema aracılığıyla duygularımıza, hatıralarımıza ve ilişkilerimize yeni bir gözle bakmayı amaçlıyoruz.

📞 Bilgi & kayıt: ‪0532 674 08 36‬

Mutluluk bazen karmaşık gibi görünür, ama aslında oldukça yalındır.Freud’un söylediği gibi; mutluluk ve sağlıklılık, iki...
25/11/2025

Mutluluk bazen karmaşık gibi görünür, ama aslında oldukça yalındır.

Freud’un söylediği gibi; mutluluk ve sağlıklılık, iki temel beceriyle ilgilidir: Çalışmak ve sevmek.

Ama burada “çalışmak” yalnızca bir işte mesaide olmak değildir.

Bazen bir kitap açmaktır, bazen bir fikri büyütmektir.

Bazen bir çiçekle ilgilenmek, gönüllü bir işin parçası olmak, bazen de sessizce üretmektir.

Çalışmak; hayata katılmak, kendimizi çoğaltmak ve anlamlı bir yere doğru ilerlemektir.

Bir şey yaratabilmek… o şey her ne ise.

Ve sonra sevgi gelir.
Sadece romantik ilişkiler değil…
Kendini sevmek, bir kediyi sevmek, yaşamı sevmek, renkleri sevmek.
Bazen bir tebessümü paylaşmak, bazen bir kalbi tutmak, bazen bir sohbetin içinde kaybolmaktır.

Fromm’un dediği gibi: Sevgi sadece bir duygu değil; bir eylem, bir yöneliş ve bir tutumdur.

Sevebilen insan, üretebilen insandır — ve üreten insan, hayata daha derinden bağlanır.

Belki de mutluluk, sanıldığı gibi mucizevi bir an değildir.

Bir seçimdir.
Bir niyettir.
Bir çabadır.

Ve Alain’in hatırlattığı gibi:

Mutlu olmayı istemek, yalnız kendimize değil, birlikte yaşadığımız herkese borcumuzdur.

Çünkü umutsuzluk bulaşıcı olduğu kadar; umut, şefkat, oyun ve sevgi de bulaşıcıdır.

O halde, bu hafta sizin için dileğim:

🌸 Bir şey üretme cesareti,
❤️ Sevme kapasitesi,
🐾 Oyun oynayabilme esnekliği,
💙 Ve mutluluğun zahmetine talip olma iradesi…

Mutlu haftalar 💜

Şamil Saribaş

Kadına yönelik şiddet; yalnızca bireysel bir dram değil, toplumsal bir yara ve ciddi bir insan hakları ihlalidir.Hiçbir ...
24/11/2025

Kadına yönelik şiddet; yalnızca bireysel bir dram değil, toplumsal bir yara ve ciddi bir insan hakları ihlalidir.

Hiçbir şiddet biçimi meşru, normal ya da kabul edilebilir değildir.

Hiçbir kadın korkuyla yaşamayı, sesinin duyulmamasını, varlığının değersizleştirilmesini hak etmez.

Kadınların yaşam hakkının güvence altına alındığı, fırsat eşitliğinin sağlandığı, sözlerinin değer gördüğü ve özgürce var olabildikleri bir dünya mümkündür — ve bu dönüşüm hepimizin sorumluluğudur.

Bugün; acıya değil umuda, sessizliğe değil dayanışmaya, şiddete değil eşitliğe yüzümüzü dönme günü.

Görmek, duymak, değiştirmek ve sesleri çoğaltmak için buradayız.

Şiddete karşı sıfır tolerans.

Eşit, özgür ve adil bir yaşam için birlikteyiz ✌️💜

Bize; okumayı, yazmayı, büyümeyi ve en önemlisi “hayat nasıl yaşanılırı” tüm varlığıyla, heyecanıyla öğreten kıymetli ho...
24/11/2025

Bize; okumayı, yazmayı, büyümeyi ve en önemlisi “hayat nasıl yaşanılırı” tüm varlığıyla, heyecanıyla öğreten kıymetli hocamız İskender Savaşır başta olmak üzere tüm öğretmenlerin, öğretim üye ve görevlilerinin, eğitimcilerin, eğitime gönül verenlerin “öğretmenler gününü” en içten dileklerimizle kutlarız 🙏🌸🌿 

Zaten bir ev’imiz varken ev’lenmek için ev’imizden ayrılırız.Evlenmemeyi seçmiş bekâr arkadaşlarımızla kurduğumuz yaşamı...
23/11/2025

Zaten bir ev’imiz varken ev’lenmek için ev’imizden ayrılırız.

Evlenmemeyi seçmiş bekâr arkadaşlarımızla kurduğumuz yaşamımızdan ayrılırız.

Hayalini kurduğumuz ve girebildiğimizi, başarabildiğimiz, kurduğumuz, çalıştığımız; işimizden, kurumdan, işten ayrılırız.

Bebekliğimizden, çocukluğumuzdan, ergenliğimizden ayrılırız sırasıyla.

Bunun yanında “sıralı” gelen ölümlerle en sevdiklerimizden ayrılırız.

“Ayrılık bir sevda kaderidir” der Murathan Mungan.

Büyümek için ayrılmaya ihtiyacımız var. Ayrılığı kabul etmeye.

Ödipal dönem için yapılmış belki de en iyi tasvir “galiptir bu yolda mağlup” sözüdür.

Cennetten kovuluruz. Ana kucağına düşeriz. Büyük bir kısmımızın annesi -şanslıysak- bize cenneti aratmaz. “Dünyanın anne karnından daha iyi bir yer olduğu” masalına ikna eder, tabi yine şanslıysak.

Sonra o kucaktan da düşeriz. “Yürürüz”.

Sonra üç ila altı yaş arası bir dönemde aşkımızı gözden geçiririz.

Annemizden, babamıza ve ordan tekrar annemize geri dönebiliriz ya da “bu sevdadan vazgeçebiliriz”, bedelini ödeyerek ve mükâfatını da alarak tabi. Ayrılanların hala sevdalı olması da bunla ilintili bir hal olsa gerek.

Bu aşktan vazgeçmenin mükâfatı; büyümenin ilk adımını atmaktır, yeni aşklara yelken açmaktır, hayata, medeniyete karışmaktır. İşte tam da bu nedenle mağlubiyeti kabul etmek galibiyeti getirir.

Sonra “yürümeye” devam ederiz. Okula gideriz. Hem ağlarız hem gideriz. “Daha dün annemizin kollarında yaşarken” şarkısını düşünün, neşeli mi yoksa hüzünlü mü?

Ayrılıklarımız sonrası Yiğit Özgür’ün karikatüründeki gibi “kabul edelim güzel yedik” diyebiliyorsak ne mutlu bize…

Öğrenmemiz gerekiyor bırakabilmeyi, vazgeçebilmeyi. Yas tutmayı, acı çekmeyi öğrenmeliyiz.

Kaybın, acının bizi büyütebildiğini, belki onardığını…

Yeniden başlayabilmeyi de öğrenmeliyiz ve inanmalıyız “yeni bir şeyler görebilmek için her zaman bir aralığın var olduğuna”.

Şamil Saribaş

Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek – yıllar yılı unuttun onu yalnızca:Bunu da "koşullar"a, "hayatın akışı"na, "sorumlu...
21/11/2025

Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek – yıllar yılı unuttun onu yalnızca:

Bunu da "koşullar"a, "hayatın akışı"na, "sorumlulukların"a falan bağlamaya kalkışma bahane bulmaya çalışma:

Sendin, sendeki asıl senin anlamını, önemini, değerini gözardı eden : korkaklıkla işin kolayına kaçan...

O işte şimdi hesabını soruyor o sahici senin, senden ne yaptın sen sana?!

Oruç Aruoba

Dün akşam Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan) filmini tartıştığımız atölyemizi gerçekleştirdik.Film sadec...
20/11/2025

Dün akşam Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan) filmini tartıştığımız atölyemizi gerçekleştirdik.

Film sadece izlediğimiz bir hikâye değildi; hepimizin kendi iç dünyasına tuttuğu bir aynaydı.

Birlikte Joel’in ve Clementine’ın ruhsallığında dolaştık.

Onların birbirlerine neyi temsil ettiklerini, hangi yaraya denk geldiklerini, neden tam da o anda karşılaştıklarını konuştuk.

Çocukluk ilişkilerimizin ve aile dinamiklerimizin yetişkin ilişkilerimize nasıl sızdığını; sevginin bazen büyüten bazen yaralayan bir belleğe dönüştüğünü tartıştık.

Belleğin, bilinçdışının ve duyguların bilimle yarıştırılamayacak kadar karmaşık olduğunu; insanın sadece “unutarak” iyileşemediğini, bazen acıyı hatırlamanın bizler için iyi bir dönüşüm alanı olabileceğini gördük.

Kader, tekrar, yas, bağlanma biçimleri, aşkın körlüğü ve aynı zamanda bizi hayatta tutan o küçük umut…

Belki de hepimiz için ortak bir gerçek yine kendini hatırlattı:

📍İnsan, bile bile sever.
📍Mutluluğun garantisi olmadığını bilerek.
📍Acıya rağmen yeniden denemeyi seçerek.
📍Çünkü büyüme, hatırlamanın içinden geçiyor.

Birlikte düşünmek ve aynı filmi farklı iç dünyalarla yeniden tartışmak hepimize çok iyi geldi. Katılan, paylaşan, soran, sorgulayan ve bu deneyime eşlik eden herkese çok teşekkür ederim.

Bir sonraki film atölyemiz Aralık ayında. Film henüz belli değil ama şimdiden heyecanı çok.

Atölyede görüşmek üzere 🌿

Şamil Saribaş

📸 🙏

✨ Herkes katılabilir.Aralık Film Atölyesi, sinemaya, hikâyelere ve insan ruhuna ilgi duyan herkes için.📍Meslek, eğitim y...
14/11/2025

✨ Herkes katılabilir.

Aralık Film Atölyesi, sinemaya, hikâyelere ve insan ruhuna ilgi duyan herkes için.

📍Meslek, eğitim ya da uzmanlık ön koşulu yok.

Film, hikâye ve söyleşi ilginizi çekiyorsa — bu atölye tam size göre.

Amacımız; birlikte düşünmek, tartışmak ve yeni bakış açıları geliştirmek.

Marmaris Books & Coffee’nin sıcak atmosferinde bu kez Michel Gondry’nin yönetmenliğini yaptığı, Charlie Kaufman senaryosuyla hafızaya kazınan Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan, 2004) filmini psikolojik açıdan ele alıyoruz.

Birini unutmak mümkün mü? Yoksa her hatıra, kalbimizin bir köşesinde sessizce yaşamaya devam mı eder?

Filmde hafıza, bilinçdışı ve sevgi arasındaki sınırları yeniden düşünmeye davet eden sahneler üzerinden; ilişkilerdeki tekrarları, bağlanma örüntülerini ve kayıp duygusunu psikodinamik bir bakışla değerlendireceğiz.

🎞 Atölyede ele alınacak başlıca temalar:

• Aşk, yalnızlık ve bağlanma
• Unutmak, hatırlamak ve pişmanlık
• Çocukluğun ilişkilerdeki izleri
• Yineleme zorlantısı ve ayrılık sonrası yas süreçleri
• Modern bireyin özgürlük–aidiyet çatışması
• Hafıza, rüya ve bilinçdışı temsilleri

🎙 Psikolojik Danışman Şamil Sarıbaş eşliğinde gerçekleşecek bu atölyede, filmin karakterleri ve sahneleri üzerinden insan ruhunun karmaşık dinamiklerine dair bir çözümleme sunulacak.

Sinema aracılığıyla duygularımıza, hatıralarımıza ve ilişkilerimize yeni bir gözle bakmayı amaçlıyoruz.

📞 Bilgi & kayıt: ‪0532 674 08 36‬

Bir gün, her zamanki gibi sevgilinizin — partnerinizin, eşinizin — yanına gidiyorsunuz ama o sizi tanımıyor. Önce şaka s...
11/11/2025

Bir gün, her zamanki gibi sevgilinizin — partnerinizin, eşinizin — yanına gidiyorsunuz ama o sizi tanımıyor. Önce şaka sandınız, sonra gözlerine bakınca anlıyorsunuz: gerçekten hatırlamıyor.

Ne yapardınız?
Ne düşünürdünüz o anda?

Ve sonra, dertleşmek için gittiğiniz bir arkadaşınızın elinde bir kart görüyorsunuz. Kartta şu yazıyor:

“Arkadaşınız Leyla, sevgilisi Mecnun’u hafızasından sildirdi. Lütfen bu ilişkiyi ona bir daha hatırlatmayın.”

Bir teknoloji şirketi var, insanların unutmak istedikleri anıları — sevdiği kişiyi bile — hafızalarından siliyor. Böyle bir şey başınıza gelse, siz ne yapardınız?

Unutmayı mı seçerdiniz? Yoksa Komser Şekspir’deki gibi:

“Biri seni severse sen onu iki kere seviceksin, biri seni terk ederse sen onu iki kere terk ediceksin,” diyerek çifte kavrulmuş bir silme mi talep ederdiniz?

Eternal Sunshine of the Spotless Mind, yalnızca bir aşk hikâyesi değildir. Hafızanın doğası, kimliğin sürekliliği ve insan ilişkilerinin karmaşıklığı üzerine derin bir düşünmedir.

🎞 Film bize şunu hatırlatır:

Acı kaçınılmazdır — ama bu acı, bizi daha bilge kılar.
Gerçek sevgi, unutmakla değil; hatırlamakla, yeniden denemekle mümkündür.
Ve anılar, kimliğimizin dokusudur.

🎬 Aralık Film Atölyesi

Hafıza, kimlik, anılar, aşk, çocukluk, ilişkiler ve daha fazlası üzerine birlikte düşüneceğimiz, paylaşacağımız ve yorumlayacağımız bir akşam.

📅 19 Kasım Çarşamba • 19.00
📍 Books & Coffee – Marmaris

🚩 Kontenjan sınırlı — belki de yerinizi ayırmak için tam doğru zamandır. 🌿

📍 Detaylar ve katılım bilgileri ilk postta.

✨ Herkes katılabilir.Aralık Film Atölyesi, sinemaya, hikâyelere ve insan ruhuna ilgi duyan herkes için.📍Meslek, eğitim y...
09/11/2025

✨ Herkes katılabilir.

Aralık Film Atölyesi, sinemaya, hikâyelere ve insan ruhuna ilgi duyan herkes için.

📍Meslek, eğitim ya da uzmanlık ön koşulu yok.

Film, hikâye ve söyleşi ilginizi çekiyorsa — bu atölye tam size göre.

Amacımız; birlikte düşünmek, tartışmak ve yeni bakış açıları geliştirmek.

🎬 Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan) yalnızca bir aşk hikâyesi değildir; hafızanın doğası, kimliğin sürekliliği ve insan ilişkilerinin karmaşıklığı üzerine derin bir düşünmedir.

Bazı anılar silinse de, duygular asla unutulmaz.

Joel hatıralarından kaçarken, Clementine’in sesi her defasında bir yerden yankılanır:

“Beni hafızandan sildirme, Joel…”

Ama belki de bazı şeyler, silinmeyecek kadar bize aittir.

Film bize şunu hatırlatır:
Acı kaçınılmazdır, fakat bu acı bizi daha bilge kılar.
Gerçek sevgi kusurlara rağmen mümkündür.
Ve anılar, kimliğimizin dokusudur.

🎞 Bu atölyede hafıza, kimlik, anılar, aşk, çocukluk, ilişkiler ve daha fazlası üzerine birlikte düşüneceğiz.

📅 19 Kasım Çarşamba • 19.00
📍 Books & Coffee – Marmaris

🚩 Kontenjan sınırlı — belki de yerinizi ayırmak için tam doğru zamandır. 🌿

📍 Detaylar ve kayıt bilgileri ilk postta.

Address

Armutalan Mh. Yunus Nadi Caddesi No:20/2
Marmaris
48706

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Tuesday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Thursday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 09:00 - 21:00
Sunday 15:00 - 21:00

Telephone

+905326740836

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Aralık Psikoloji posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category