05/11/2025
Oturmak, çoğu zaman farkında olmadan yaptığımız basit bir eylem ancak İsveçli mimar ve tasarımcı Bruno Mathsson için bu eylem, insanın doğayla ve kendi bedeniyle kurduğu en samimi bağlardan biriydi. Onun için “oturmak”, tasarımın en saf hâliyle yaşamın merkezine dokunmasıydı.
1907’de Värnamo’da dünyaya gelen Mathsson, marangoz bir babanın atölyesinde büyüdü. El işçiliğinin inceliklerini, malzemenin ruhunu ve formun işlevle kurduğu dengeyi henüz çocuk yaşta öğrenmişti. Bu temelle büyüyen Mathsson, yetişkinliğinde klasik mobilya anlayışını sorguladı. Tasarım anlayışının kalbine oturacak ergonomi kavramını şu basit ama çarpıcı cümleyle tanımladı:
“Bir koltukta oturmak insan bedeni için bir ceza olmamalı.”
Eğrisel hatları, ahşap iskeletleri ve doğal malzemeleriyle formu yalnızca estetik için değil, bedenle uyum için biçimlendirdi. Bu yaklaşım, 1960’larda DUXIANA ile yaptığı iş birliğiyle yeni bir boyut kazandı. Jetson, Karin ve Ingrid koleksiyonları, yalnızca dönemin değil, modern çağın da en ikonik tasarımlarından bazılarına dönüştü. Jetson’un zarif metal yapısı ve uzay çağı çizgileri, Karin’in sofistike sadeliği, Ingrid’in zamansız sıcaklığı… Her biri, Mathsson’ın “oturma sanatı”na dair vizyonunun somut birer yansımasıydı.
DUXIANA ile paylaştığı konfor, dayanıklılık ve insan merkezli tasarım değerleri; onun her bir eserine ustalığın ergonomi ve zarafetle buluştuğu ince bir denge kazandırdı. Bugün Bruno Mathsson’un tasarımları hâlâ aynı soruyu sorduruyor.
Bir koltuk sadece oturmak için midir, yoksa yaşamın ritmine eşlik eden bir deneyim midir? Mathsson bıraktığı eserlerle hâlâ bize her detayda insanla tasarım arasındaki doğal uyumu hatırlatıyor.
DUXIANA koleksiyonunu ve daha fazla ikonik ürünü incelemek için BMS Design Center Showroom’unu ziyaret edebilir veya bms.com.tr adresine göz atabilirsiniz.