19/03/2022
‘Seni anlıyorum’ demek, bizim mesleğimizde kullanımı en zor cümlelerden biridir.
Esasında hayatın içinde belki birçok alanda anlamak ve anlamlandırmak çok kolay bir durum olmasa da, bir kişinin hayatını anlamak daha doğrusu anlamaya çalışmak ciddi bir çaba istemektedir.
Dolayısıyla bir kişinin hayatını, kişiliğini anlamayı vadetmek, birinin hayatına dokunduğunu iddia etmek çok da içi dolu şeyler değildir.
İnsanın kendini anlayabilmesi bile belli bir emek sonucunda olurken, ötekini anlamak oldukça meşakkatli bir süreçtir.
Zira insan robot değildir, bir durumun veya standardize edilmiş bir problemin içerisine onu yerleştirmek kolay değildir.
İnsan, doğduğu andan itibaren ‘insan’ ile kurduğu ilk ilişki ile birlikte eşsiz bir serüvene başlar. Mizaç özellikleri de yaşantıları sonucunda oluşan karakter özellikleri de diğerlerinden farklı ve kendine has oluşmaktadır. Bunun sonucunda yaşantıları ve bu yaşantıların etkisi de kendine has olacaktır.
Hal böyle olunca yıllarca benzer durumlarla defalarca karşılaşan biri bile karşısındaki insana öyle kolayca anlıyorum diyememektedir.
Ancak anlamak için hatırı sayılır bir çaba sarf edebilir.
Etkin ve öz verili bir şekilde karşısındaki dinleyebilir, yersiz değerlendirmelerden kaçınarak, ona anlaşılma ihtimalinin kuvvetini hissettirebilir.
Ve kurulan ilişkinin de eşsizliği ile birlikte anlamlandırma süreci, karşılıklı olarak zamanın gücüyle oluşur.