07/11/2025
İnsan “ideal eşi” arıyor.
Aradığının ne olduğunu bile bilmezken bulunamazı bulurum sanıyor.
“İdeal” diyor ama belli ki bir kez bile düşünmemiş ideal nedir diye.
Bu kelimenin kökü ideadır; Platon’un dünyasındaki tanrısal formlardır.
O formlar değişmez, bozulmaz, insana görünmez.
İnsan aklının oraya erişmesi mümkün değildir.
Kant, bunu iki yüzyıl önce söyledi:
“İnsan yalnızca fenomeni (görünen) bilir; numeni (görünemeyen) yalnızca düşünebilir.
Ama belli ki çoğu, düşünmeyi zahmet, zahmeti kısmet sayıyor.
Tanrı’nın mekânında gezebileceği yanılgısıyla kendi bilinçaltında debeleniyor.
İdeali aramak, metafizik bir yanılgıdır.
Çünkü ideal, insanın erişemeyeceği Tanrı katıdır ( ben değil Platon söylüyor )
Bilemeyeceğin bir şeyi aramak, aklının sınırını inkârdır.
Ve bunu “romantizm” sanmak aşk değil ahmaklıktır.
İnsan ideali ararken, aslında Tanrı’yı arar.
Ama Tanrı’yı insan kılıp, insana tapmaya kalkar.
İdealar dünyasında insanın yeri yoktur, insan insanın dünyasında fenomenin mahkumudur.
İnsanı aşıp nomenin dünyasına ulaşırsa ideal eş kısmetse belki bulunur.
*kısmet, varoluş biçiminin, biçtiği kesit anlamında kullanılmıştır.