15/10/2025
”Hiç doğum yapmamak riski artırabilir”
Meme kanseri, genellikle 45-55 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Yaş ilerledikçe hastalığın görülme sıklığı artmaktadır. Risk faktörleri arasında; annede 50 yaşından önce meme kanseri görülmesi veya annenin her iki memesinde de meme kanseri olması, hiç doğum yapmamış olmak ya da ilk doğumun 35 yaşından sonra gerçekleşmesi yer alır. Buna karşılık, 20 yaş altında doğum yapanlarda meme kanseri görülme riski daha düşüktür. Emzirememe, ilk adet görmenin 12 yaşından önce başlaması, geç menopoza girmek (55 yaş ve üzeri), menopoz sonrası dönemde ortaya çıkan obezite, yumurtalık veya rahim kanseri bulunması ve beslenmede doymamış yağların aşırı tüketilmesi (örneğin margarin kullanımı) meme kanseri riskini artıran diğer etkenlerdendir.
"20 yaş itibarı ile muayene etmek gerekiyor"
Meme kanseri en çok 50 yaş üzerindeki kadınlarda görülse de, gençlerde de görülme ihtimali vardır. 20 yaşından itibaren, kişinin kendi kendine ayda bir kez muayene yapması ve yılda bir kez hekim kontrolüne gitmesi önemlidir. Günümüzde meme kanserinin belirtilerinin çoğu kişinin kendi yaptığı muayeneyle fark edilmektedir. Kanserli kitleler genellikle sert, düzensiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü ve meme dokusu içinde hareket etmeyen kitlelerdir. Memede veya koltuk altında sertlik veya şişlik, meme başında içe çekilme, çökme ya da şekil bozukluğu, meme başı derisinde soyulma veya kabuklanma, meme cildinde yara, kızarıklık, ödem, şişlik ve içe çekintiler (portakal kabuğu görünümü), memede büyüme, şekil bozukluğu, asimetri ya da renk değişikliği gibi belirtilerden en az biri fark edilirse zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
"Erken tanı önemli"
Meme kanseri tespit edilen hastalarda, kanserin evresine göre tedavi yöntemleri değişmektedir. Erken evrede tanı alan hastaların tedavisinde, tüm meme alınmayıp sadece tümörlü bölge ve çevresindeki sağlıklı dokular çıkarılmaktadır. Koltuk altına yayılım varsa, tedaviye radyoterapi veya kemoterapi eklenmektedir.