https://www.facebook.com/163195984286485/

Klinik Psikolog Tuğçe Mutlu

Home
Turkey
Silivri
Klinik Psikolog Tuğçe Mutlu

Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Klinik Psikolog Tuğçe Mutlu, Psychologist, Alibey Mahallesi Aziz Sok. No:19 Kat:5, Silivri.

11/05/2020

Sevgili Anneler, etkinliğimiz Anka Psikolojik Destek ve Eğitim Derneği Psikoterapistleri tarafından gerçekleştirilecektir. Covid-19 sürecinde çocukların okul ve ev içindeki sorumlulukları derken annelerin yükünün her zamankinden fazla olduğunu düşünüyoruz. Bizler tarafından paylaşılacak bilgiler ışığında her annenin yaşadığı sorunları farklı açılardan ele alabileceği bir süreç olmasını umuyoruz.
📌 Toplantıların Zoom programı üzerinden ve 4 Hafta boyunca, haftada bir gün, 1.5 saat yapılması planlanmaktadır. 8-10 kişilik gruplar oluşturulacaktır.
📌Gruplar oluştuktan sonra gün ve saat konusunda sizlere geri dönüş sağlanacaktır.
📌 BAŞVURU LiNKİ PROFİLDE MEVCUTTUR ORADAN DOLDURABİLİRSİNİZ. AYRICA DM ÜZERİNDEN DE MESAJLA ULAŞABİLİRSİNİZ. 🌺
📌Not: Başvurular 15 Mayıs Cuma Günü gün bitiminde sonlanacaktır.

09/03/2020

Kendimizle olan ilişkimizde derin yaralara sahipsek başkalarıyla da iyi ilişkiler kuramıyoruz. Kendimiz hakkında pek bir şey bilmiyorsak, tıpkı bir zamanlar ebeveynlerimizin gözlerinde aradığımız gibi kendi kimliğimizi başkalarının aynasında arıyoruz. Karşılanmamış duygusal ihtiyaçlarımızın karşılayıcısı olarak ikame kişiler seçmek yerine, hayatımıza alacağımız insanları oldukları gibi görebilmemiz için ilk adım, kendimize dair farkındalık kazanmak olmalı diye düşünüyorum. Çünkü bu, aynı döngüde dönmek yerine sağlıklı seçimler yapabilme fırsatı sunar bizlere. Diğer türlü tüm sorunlarımız ve açık yaralarımızla bir başkasının kollarında güvenli bir liman ve şefkat bulmaya yöneliriz. Ama belki o da aynı teselliyi bizde aramaktadır. 🤷‍♀️
Yani geçmişten gelen sorunların çözümü için “sihirli bir öteki” yaratmak çok da iyi bir yöntem değil aslında. Çünkü genellikle karşılıklı hayal kırıklıkları ile sonuçlanır. Sağlıklı bir şekilde çözülmeyen sorunlar farklı versiyonları ile kendini sürekli gösterir. Her defasında” yine aynı şeyi yaşıyorum, neden hep aynı şey oluyor?” diye isyan moduna geçeriz. Paul Ekman bu durumu çok güzel bir biçimde şöyle açıklamıştır: “Sanki çoğumuz bir oyunun senaryosuyla dolaşırız. Eline fırsat geçince kendini yaşadığımız durumlara dayatan bir dramdır bu. Aynı senaryoyu kerelerce baştan oynayabilmek için tıpkı bir film yönetmenin yapacağı gibi, karşılaştığımız insanlar arasından senaryomuzdaki farklı rollere uygun kişileri seçeriz. Ruh halimiz gibi, bu duygusal senaryolar da dünyayı yanlış algılamamızı sebep olur.”

Bilinçli bir seçim olmasa da aynı sorunları yaşayacağımız insanları bilinçdışımızın yönlendirmesiyle bir şekilde çekeriz. Kısacası; kimlerle arkadaşlık ettiğimiz, kimlerle yakın ilişki içinde bulunduğumuz geçmişin izlerini taşır. Geçmişin o olumsuz izlerini dönüştürmeden de bu döngü kolay kolay bozulmaz. İlişkilerinde sürekli aynı sorunları yaşadığını söyleyen kişilerin olayı bir de bu açıdan değerlendirmesinde fayda var.
Sorulması gereken bazı sorular var :
➡️Tüm bunlar gerçekten tesadüf mü yoksa bir zorlantının tekrar tekrar kendini sahnelemesi mi❓
➡️Yaşadıklarımız bize mi ait yoksa bize verilen senaryoya oyuncular mı arıyoruz❓

04/03/2020

Dikkat! Bu paylaşım aşırı derecede özlem içerir. 🤗🤭Bütüncül psikoterapi egitiminde 3 sene boyunca bu güzel insanlarla; acıyı, hüznü, hayal kırıklıklarını, öfkeyi, utancı, anlaşılmamışlıkları, mutluluğu, neşeyi, güzel haberleri, coşkuyu, kapsanmayı, desteği ve daha tarif edilemeyen bir sürü duyguyu, deneyimi ve farkındalığı yaşadığım için çok şanslıyım, iyi ki yollarımız kesişmiş😊 @ Psikoterapi Enstitüsü Ltd. Şti.

02/03/2020

Birçok insan sürekli bu ihtimali düşünerek yaşar. İçimizde bir yerlerde güvenli olan yerde kalmaya, konfor alanından çıkmamaya yönelik bir istek vardır. Ama bu istek yaşamın ve canlılığın doğasına terstir. Çünkü doğduğumuz anda zaten anne rahminin konforlu alanından ayrılarak o ilk adımı atıyoruz. Yaşamdaki en büyük çatışmamız da böyle başlıyor galiba. Hayatımız boyunca yeterli düzeylerde risk alabilmemiz gerekir ki hayatta kalalım, gelişebilelim ve bireyleşebilelim. “Ya başarısız olursam?” düşüncesinin altındaki asıl mesaj “büyüme, dışarı çıkma, sorumluluk alma; bunları yaparsan kırılabilirsin, incinebilirsin, üzülebilirsin” dir. Başarısızlıktan ve incinmekten aşırı derece korktuğumuzda, kaçındığımızda hayatımız felç olur ve aslında bu kendi kendini yenilgiye uğratmaktır. Bu sese kulak verildiğinde kişi özgüvenini ve özsaygısını da kaybediyor. İşin sırrı tüm duyguların akışına izin vermekte ve sorumluluğunu alabilmekte. Biz bazı duyguları yaşamaktan kaçtığımızda dengemizde bozulmaya başlıyor. Çünkü duyguları seçici olarak uyuşturamıyoruz. Birini hissetmek istemiyorsak tüm duygularımıza karşı bir tetikte olma ve sürekli kontrol altında tutma çabasına giriyoruz. Bu da doğal akışı ve işleyişini bozuyor. Kişi haliyle yoruluyor ve yıpranıyor. Kırılganlığımızı da tamamen kucaklayabilir hale geldiğimizde, onun da gerekliliğini kabullendiğimizde her şey çok daha kolay ve doğal olacaktır. Kırılganlık; korku, utanç ve değerli olma mücadelemizin özüdür. İnsanı kırılgan yapan şey aslında onu güzel de yapıyor çünkü o kırılgan tarafımız da kendiliğimizin önemli bir parçası. Her şeyi mükemmelleştirmekten vazgeçip kusurlu olmaya cesaret edebildiğimizde değişim başlayacak ve potansiyelimizi çıkaracağız demektir. Önemli olan dışarı çıkıp elimizden geleni yapmaktır.
❗Tabii ki başarısızlıktan bu kadar çok korkmamızın geçmişimizden gelen çok geçerli sebepleri vardır. Hiçbir duygu ve davranış boşa değildir, tesadüf hiç değildir. Ama geçmişten gelen ve şimdiyi etkileyen yanlış bir inanç, hatalı bir algılama şekli ve olumsuz duygusal yük varsa bunları güncelleyip düzenleyerek akışı yakalamak mümkün.🍀

11/02/2020

Psikoterapi geçmişte olan ve şu anda (her zaman bilinçli olarak fark etmesek de) güncel hayatımıza etki eden bazı deneyimlerimizle tekrar temasa geçtiğimiz ve oradaki duyguları gün ışığına çıkardığımız bir süreçtir. Duygular dile dökülmeye başlandığında sıkıntıların kendini semptomlarla (panik atak, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu vs.) göstermesine gerek kalmaz. Duyguların hayati öneminin olması da tam olarak buradan gelir. Çünkü duygular hayatta kalabilmemiz için bir uyarı sistemidir. Olaylara karşı nasıl tepkiler vermemiz gerektiği hakkında bize hızlı bir şekilde sinyaller gönderir. Bebek dünyaya geldiği ilk andan itibaren konuşmaktan ve hatta düşünmekten önce duygular hissetmeye başlar. Örneğin; acıktığında ve doyurulmadığında öfkelenir ve bu duygusunu ağlama ya da huysuzlanma olarak gösterip ihtiyacını almaya çalışır, bu sayede hayatta kalabilir. Ancak duyguların bu gücü; onlara rehberlik edilmediğinde, anlamlandırılmadığında, düzenlenmediğinde ve bedende oluşturduğu enerjisi doğal şekilde çıkış yolu bulamadığında işleri tam tersi bir duruma çevirebilir. Olaylar karşısında hissedilen duygular yeterince işlenmemiş, o duyguyla nasıl baş edileceği konusunda yeterince rehberlik alınmamışsa bir süre sonra o duygunun içeride bir düğüm oluşturması kaçınılmazdır. Bu düğümü çözecek, dengeyi sağlamaya yardımcı olacak dolaylı yollara da başvurulmamışsa (sanat, spor, meditasyon teknikleri gibi) bu düğüm de kendini zamanla çeşitli semptomlarla hissettirmeye başlar. İnsanlar anlam veremedikleri bu süreç başladığında bir destek alma ihtiyacı hissederler.🍀

04/02/2020

Bazı hocalar gerçekten yüreğinize dokunur😊

07/01/2020

İnsanoğlu olarak ilişkilerde inciniyor ve yine ilişkilerde iyileşiyoruz. Duygu Odaklı Terapinin iyileştirici etkisi de tam olarak buradan geliyor. Kesinlikle çok doğal ve güçlü bir dayanak👍Uygulamalarla duygularımızı deneyimleyebildiğimiz, anlamlandırdığımız ve kabul edebildiğimiz keyifli bir eğitimdi. Emeği geçen bütün hocalarıma teşekkürler 😊 @ Psikoterapi Enstitüsü Beyoğlu

01/01/2020

“Güçlü İlişki Evi” mutlu ilişkilerin ortak özelliklerini özetleyen bir simge. İlişkiler üzerine 1974’ten bu yana yapılan araştırmaların sonuçlarına göre artık biliyoruz ki, güçlü ilişkilerdeki çiftler üç temel alanda iyi iş çıkarıyorlar.
✅ Yakınlıklarını, arkadaşlıklarını ve birbirlerine olan ilgilerini sürekli canlı tutarak ilişkilerindeki romantizmi güçlü tutabiliyorlar,
✅ Çatışmalarını iyi yönetebiliyorlar,
✅ Ortak bir anlam yaratıyor ve bu ortaklık sayesinde hayatlarını keyifle sürdürebiliyorlar.
İletişimlerinde, mahşerin dört atlısı şeklinde ifade ettiğimiz;
❌ Eleştiri,
❌ Aşağılama,
❌ Savunma,
❌ Duvar örme gibi, ilişkilerin felaketi olabilecek pek çok davranıştan kaçınıyorlar. Birbirlerinin hayallerini gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapıyor ve gerçekleştiremedikleri noktalarda da birbirlerine destek olabiliyorlar. Ve en önemlisi de, ilişkilerindeki olumlu ve olumsuz paylaşımları muhteşem bir oranla dengede tutabiliyorlar. Çift terapilerinde, bu "Güçlü İlişki Evi" nin her basamağını geliştirmeye ve iyileştirmeye yönelik pek çok müdahale ve egzersiz kullanıyoruz. Sizler de ilişkinizi daha güçlü hale getirmek isteyenlerdenseniz, çift olarak danışmanlık almak için iletişime geçebilirsiniz.

23/12/2019

Gottman Çift Terapisi 2. Düzey Eğitimi de bir sürü yeni bilgi ve deneyimle tamamlanmıştır👌 Çiftlerle yapılan 40 yıllık araştırmalara dayanarak oluşturulmuş olan bu terapi yönteminin etkinliği, birçok kez kanıtlanmış ve o yüzden de çok kıymetli bilgiler ve egzersizler içeriyor. Ben öğrenirken çok keyif aldım 😊 Bilgi ve deneyimlerini cömertçe paylaşan hocalarımız, ve 'a da sonsuz teşekkür 🤗 @ Radisson Blu Hotel, Istanbul Sisli

Address

Alibey Mahallesi Aziz Sok. No:19 Kat:5
Silivri

Telephone

+905058061820

Website

facebook.com

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Klinik Psikolog Tuğçe Mutlu posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Klinik Psikolog Tuğçe Mutlu:

Shortcuts

Want your practice to be the top-listed Clinic in Silivri?