Uzman Psikolog Nilüfer Demirhan

Uzman Psikolog Nilüfer Demirhan Klinik Psikolog

Bazı dönemlerde nedenini tam bilmeden gergin, yorgun ya da hayattan kopuk hissedebiliriz. Aslında bu duygular, bedenimiz...
31/10/2025

Bazı dönemlerde nedenini tam bilmeden gergin, yorgun ya da hayattan kopuk hissedebiliriz. Aslında bu duygular, bedenimizin uzun süreli stresle baş etmeye çalıştığının işaretidir. Zihin “devam et” dese de, beden “artık dur” der. Bu anlarda yapılacak en iyi şeylerden biri, kendimizi zorlamak yerine yavaşlamaktır. Küçük molalar, derin nefesler, sessiz bir yürüyüş bile sinir sistemimize “şu an güvendesin” mesajı verir. İyileşme bazen büyük adımlarla değil, böyle küçük farkındalık anlarıyla başlar. Kendimizi onarmak için önce bedenimizin dilini dinlemek gerekir.

Güvende hissettiğimiz ilişkiler, beynin kendini onarma gücünü harekete geçirir. Bu yüzden, “anlaşıldığını hissetmek” sad...
29/10/2025

Güvende hissettiğimiz ilişkiler, beynin kendini onarma gücünü harekete geçirir. Bu yüzden, “anlaşıldığını hissetmek” sadece güzel bir duygu değil, nörobiyolojik bir ihtiyaçtır.

İnsan zaman zaman kendi içinde bir yol ayrımında kalabilir; ne eskisi gibi devam edebilir ne de yeninin nasıl başlayacağ...
23/10/2025

İnsan zaman zaman kendi içinde bir yol ayrımında kalabilir; ne eskisi gibi devam edebilir ne de yeninin nasıl başlayacağını bilir. Bu belirsizlik hali rahatsız edici görünse de, aslında içsel bir dönüşümün eşiğidir. Eski alışkanlıklar, düşünce biçimleri ya da ilişkiler artık dar gelmeye başladığında, ruh yenilenme ihtiyacını dile getirir. Bu süreçte aceleyle karar vermek yerine durup hisleri dinlemek, içten gelen yönlendirmeyi fark etmeye alan açmak önemlidir. Bazen bir adım atmadan önce durmak, en derin ilerleyişin başlangıcı olabilir.

Bazı duygular nedensiz gibi gelir; bir anda çöken huzursuzluk, sebebi belli olmayan öfke ya da ani bir hüzün dalgası… Bu...
21/10/2025

Bazı duygular nedensiz gibi gelir; bir anda çöken huzursuzluk, sebebi belli olmayan öfke ya da ani bir hüzün dalgası… Bu duygular genellikle bugüne değil, geçmişte yarım kalmış bir deneyime aittir. Zihin unuttuğunu sanırken, beden ve ruh hatırlamaya devam eder. Bu yüzden bazı tepkilerimiz yoğun olabilir. İç dünyamız, zamanında görülmemiş ya da bastırılmış duyguları bize yeniden göstererek şifa arar. Bu hisleri yargılamadan, bastırmadan ve anlamaya çalışarak karşılamak; geçmişi onarmanın ve içsel bütünlüğe yaklaşmanın bir yoludur.

Hayatta her şey sürekli olarak değişir ve bu doğal bir süreçtir. Değişim bazen bizi endişelendirebilir, bazen de yeni ka...
20/10/2025

Hayatta her şey sürekli olarak değişir ve bu doğal bir süreçtir. Değişim bazen bizi endişelendirebilir, bazen de yeni kapılar açar. Önemli olan, değişimi bir zorluk olarak görmek yerine, gelişim için bir şans olarak değerlendirmektir. Her yaşadığımız deneyim, kendimizi daha iyi anlamamıza ve yeteneklerimizi keşfetmemize yardımcı olur. Değişime direnmek enerjimizi tüketirken, onu kabul etmek bizi güçlendirir ve esnek yapar. Asıl büyüme, hayatın getirdiklerine açık olmak ve her an yeni şeyler öğrenerek kendimizi geliştirmektir.

İnsan ilişkilerinde yaşadığımız tekrar eden çatışmalar, çoğu zaman bugünkü olaylardan değil, geçmişte kapanmamış duygusa...
17/10/2025

İnsan ilişkilerinde yaşadığımız tekrar eden çatışmalar, çoğu zaman bugünkü olaylardan değil, geçmişte kapanmamış duygusal defterlerden beslenir. Bir bakış, bir söz ya da bir mesafe... Hepsi, eski bir yaraya dokunuyor olabilir. Bu yüzden tepki gösterdiğimiz şey, her zaman karşımızdaki kişi değil; o an tetiklenen eski bir his olabilir. Psikolojik farkındalık, bu iç içe geçmiş duygusal katmanları ayırt edebilmeyi sağlar. Yani amaç sadece daha “iyi” hissetmek değil, hissettiğimiz şeyin neye temas ettiğini anlamaktır. Duygular, bastırıldığında değil, görüldüğünde dönüşür.

İnsanın içinde tek bir ses yoktur. Bir yanımız güçlü durmak isterken, bir yanımız yorulduğunu fısıldar. Bir tarafımız de...
13/10/2025

İnsanın içinde tek bir ses yoktur. Bir yanımız güçlü durmak isterken, bir yanımız yorulduğunu fısıldar. Bir tarafımız değişmek için heveslidir, ama başka bir yanımız alıştığı düzende kalmak ister. Bu çelişkiler, yanlış bir şey yaptığımız anlamına gelmez. Aksine, iç dünyamızın ne kadar katmanlı ve zengin olduğunu gösterir. Bu farklı “ben”ler, hayatın içinde oluşmuş; kimi çocukluktan, kimi travmalardan, kimi hayal kırıklıklarından kalma. Zaman zaman biri öne çıkar, diğeri sessizleşir. Mesele bu parçaları bastırmak değil, onları tanımak ve neye ihtiyaç duyduklarını anlayabilmek. Kendini tanımak, çoğu zaman içindeki bu sesleri yargılamadan dinlemekle başlar.

Zor zamanlar, insanın iç dengesini sarsar; alışılmışın kaybı, belirsizlik ve duygusal yoğunluk, kimi zaman kişinin kimli...
02/10/2025

Zor zamanlar, insanın iç dengesini sarsar; alışılmışın kaybı, belirsizlik ve duygusal yoğunluk, kimi zaman kişinin kimliğini bile sorgulamasına neden olabilir. Bu dönemlerde önemli olan, acıyı yok saymak değil, onunla kalabilme cesaretini gösterebilmektir. Duygular bastırıldıkça değil, fark edilip anlamlandırıldıkça dönüşür. Kırılganlık bir zayıflık değil, derinleşmenin ve kendini yeniden kurmanın bir kapısıdır. İç dünyada sürekliliği koruyabilmek, geçmişle bağ kurarken geleceğe dair umut taşıyabilmek, ruhsal dayanıklılığı besler. Her zorlanma, içinde bir yeniden yapılanma potansiyeli taşır; yeter ki duygulara alan tanınsın ve iç ses duyulabilsin.

Bazı insanlar neden sürekli kendini suçlar, hep “sorun bende” diye düşünür? Bu çoğu zaman çocuklukta kurulan bağlarla il...
23/09/2025

Bazı insanlar neden sürekli kendini suçlar, hep “sorun bende” diye düşünür? Bu çoğu zaman çocuklukta kurulan bağlarla ilgilidir. Bir çocuk, bakım vereninin olumsuz tavırlarıyla karşılaştığında genellikle dışarıyı değil, kendini suçlar. Çünkü bu şekilde bağ kurma ihtimalini korumaya çalışır. Bu çarpıtılmış içsel denge, zamanla kişinin kendi duygularına yabancılaşmasına ve başkalarının davranışlarını tolere ederken kendi sınırlarını ihmal etmesine yol açabilir. Yani kişi, aslında dış dünyayı değil, kendi içindeki “cezalandırıcı” sesi sakinleştirmeye çalışır. Terapi süreci, bu içsel sesi fark etmek, onun nasıl oluştuğunu anlamak ve yerini daha destekleyici bir iç konuşmaya bırakmak için bir fırsattır.

Hayatta kendimizi güçlü ve dengede hissetmemizi sağlayan şey, sadece zor zamanların geçmesi değil, bize iyi gelen duygul...
15/09/2025

Hayatta kendimizi güçlü ve dengede hissetmemizi sağlayan şey, sadece zor zamanların geçmesi değil, bize iyi gelen duyguları fark edebilmemizdir. Bazen birinin bizi anladığını hissetmek, küçük bir teşekkür, içten bir sarılma ya da sadece derin bir nefes almak bile içimizi rahatlatır. Bu anlar, fark etmesek bile bizi onarır, toparlar ve yolumuza devam etmemizi kolaylaştırır. İyi hissetmek, sürekli mutlu olmak değil; kendimizi güvende, değerli ve bağlı hissettiğimiz anları çoğaltabilmektir. Böyle zamanlarda hem kendimize hem başkalarına karşı daha anlayışlı oluruz. Hayat her zaman kolay değil ama bize iyi gelen şeyleri çoğaltmak, ruhumuza nefes aldırır.

İnsan çoğu zaman neden aynı döngüleri tekrar ettiğini anlamakta zorlanır. Hayatında belli sorunlar ısrarla geri döner; i...
02/09/2025

İnsan çoğu zaman neden aynı döngüleri tekrar ettiğini anlamakta zorlanır. Hayatında belli sorunlar ısrarla geri döner; ilişkilerde, işte ya da içsel dünyasında benzer çıkmazlarla karşılaşır. Bu, çoğunlukla bilinçdışı bir yönlendirme sonucu oluşur. Kişi, çocuklukta geliştirdiği hayatta kalma stratejilerini farkında olmadan bugünkü yaşamına taşır. Oysa olgunlaşmak, geçmişte işlevsel olanın bugün artık yetersiz kaldığını kabul etmekle başlar. Kendimize sormamız gereken: Gerçekten kim olmak istiyorum ve bugünkü seçimlerim buna hizmet ediyor mu? Kendi içsel pusulamıza dönmedikçe, dış koşulları ne kadar değiştirsek de özde bir şey farklı olmaz. Dönüşüm, dışarıda değil içeride başlar.

Duygusal olgunluk, bireyin duygularını tanıyabilmesi, düzenleyebilmesi ve bu duygularla başa çıkabilme becerisidir. Bu, ...
28/08/2025

Duygusal olgunluk, bireyin duygularını tanıyabilmesi, düzenleyebilmesi ve bu duygularla başa çıkabilme becerisidir. Bu, kişinin sadece ne hissettiğini anlamasıyla sınırlı değildir; aynı zamanda bu duyguların neden oluştuğunu fark edebilmesi ve bu farkındalıkla davranışlarını yönetebilmesidir. Duygusal olgun birey, duygularını inkar etmeden yaşar, ama onları düşünmeden eyleme dökmez. Başkalarını sorumlu tutmak yerine, kendi tepkilerini değerlendirir. Karşılaştığı zorluklarda savunma mekanizmalarına sığınmak yerine, içsel olarak neye tepki verdiğini anlamaya çalışır. Bu süreç, kişinin hem kendisiyle hem de başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurabilmesini sağlar. Duygusal olgunluk, yaşla değil, içgörüyle gelişir.

Address

Sisli

Opening Hours

Monday 09:00 - 20:00
Tuesday 09:00 - 20:00
Wednesday 09:00 - 20:00
Thursday 09:00 - 20:00
Friday 09:00 - 20:00
Saturday 09:00 - 13:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Psikolog Nilüfer Demirhan posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Psikolog Nilüfer Demirhan:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram