Dereçine AİLE Sağlik Merkezi

Dereçine AİLE Sağlik Merkezi www.derecineasm.com Dereçine Aile Sağlık Merkezi
( 0272 ) 696 40 34
www.derecineasm.com

Çok İlaç değil Doğru İlaç İyileştirir...
25/11/2025

Çok İlaç değil Doğru İlaç İyileştirir...

21/11/2025
Karbonmonoksit Zehirlenmelerine Dikkat!
13/11/2025

Karbonmonoksit Zehirlenmelerine Dikkat!

Karbonmonoksit Zehirlenmelerine Dikkat!Kış aylarında soba, doğal gaz ve bacalardan kaynaklanan zehirlenmelerde artış göz...
13/11/2025

Karbonmonoksit Zehirlenmelerine Dikkat!

Kış aylarında soba, doğal gaz ve bacalardan kaynaklanan zehirlenmelerde artış gözlenmektedir. Gaz zehirlenmelerinin çoğu da ne yazık ki ölümle sonuçlanmaktadır. Bu sorun ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de her kış yaşanmakta ve üzücü sonuçlar doğurabilmektedir. Özellikle lodoslu havalarda meydana gelen bu tür zehirlenmelere sebep olan gaz, karbonmonoksit gazıdır.
Ölümlere sebep olan ve “görünmez katil” olarak da anılan karbonmonoksit gazı renksiz, kokusuz, tatsız ve yanıcı bir gazdır. Özellikle renksiz ve kokusuz olması kişilerin gaz sızıntısı olduğunu fark etmeden zehirlenmelerine sebep olmaktadır. Kömür, doğalgaz v.b. maddelerle ısınma amacıyla kullanılan her tür soba ve ocakta yanma sırasında oluşan karbon monoksit gazı, vücuda solunum yolu ile girip hemen kana geçer ve oksijen alımını engelleyerek, zehirlenme ve ardından ölüme yol açar. Kısa sürede tıbbi müdahale yapılırsa tedavi şansı vardır ancak özellikle soba zehirlenmeleri daha çok gece uyurken olduğundan maalesef müdahale imkânı yoktur. Güneybatıdan esen lodos rüzgârı nedeniyle sobalardan karbonmonoksit gazı sızması daha çok görülmektedir. Bu yüzden özellikle lodoslu havalarda soba yakılmaması, yakılması zorunlu ise gece yatarken mutlaka söndürülmesi, bu üzücü olayların önlenmesinde yararlı olacaktır.
Yakıtın tam yanamaması sebebiyle oluşan karbonmonoksit, eğer ortamda yanmayı sağlayıcı oksijen yoksa daha fazla oluşur. Bu zehirli gaz sadece sobalardan sızarak değil; bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmamasıyla, soba bacalarının iyi çekmemesi ve şofbenlerde de aynı şekilde bacanın yetersiz olmasıyla, kapalı ortamlarda açık ocakların yakılması sebebiyle de zehirlenmelere sebep olabilir.
Ölümle sonuçlanma ihtimali yüksek olan bu zehirlenmelerden korunmak için dikkat edilmesi gereken hususlar: Kış gelmeden baca temizliklerinin yapılması, baca şapkalarının mutlaka kullanılması, yeni yapılan konutlarda bacaların standart ölçülerden küçük olmaması, şofbenlerin bacasız kullanılmaması ( mümkünse şofbenlerin banyo dışına, havadar bir yere konulması), alçak basınçlı lodoslu havalarda özellikle uyurken sobanın söndürülmesi, sönmemiş soba kovalarının apartman boşluğunda (kapı önlerine) bırakılmaması, sobaların çok fazla doldurulmaması, kullanılan yakıtın mutlaka standartlara uygun olması ve özellikle izin belgesi olmayan kömürlerin kullanılmaması şeklinde sıralanabilir.
Karbonmonoksit gazına maruz kalmış olan kişilerdeki hafif zehirlenme belirtileri yorgunluk, uyku hali, baş dönmesi, baş ağrısı ve bulantıdır. Daha ağır zehirlenmelerde baş ağrısının şiddeti fazladır, görmede bozukluk, muhakeme bozukluğu, hızlı solunum ve nabız, kan basıncının düşmesiyle bayılma görülebilir. Solunum yetmezliği ve hızlı bir şekilde gelişen koma durumu ise zehirlenmede son aşamadır.
Gazdan zehirlendiği düşünülen bir kişi için ilk yapılacak iş, kişiyi o ortamdan alıp açık havaya çıkarmak ve ardın hemen 112 Acil Yardım Merkezi telefonunu aramak olmalıdır. Doğalgaz ile ilgili bir sorun varsa Doğalgaz Arıza Servisinin 187 No.lu telefonu mutlaka aranmalıdır. Bunların yanında zehirlenme olduğu kesinse Zehir Danışma Merkezi’nin 114 No.lu telefonu aranarak zehirlenmelerde yapılacak ilk yardım konusunda bilgi alınabilir. Ancak karbon monoksit zehirlenmesi tedavisinin mutlaka hastanede yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
Acı olaylar yaşamamak için bütün hemşehrilerimizi bu konuda çok dikkatli olmaları konusunda uyarıyor, sağlıklı bir kış mevsimi geçirmeyi diliyoruz.

Saygıyla, sevgiyle, minnetle ve özlemle anıyoruz ❤️❤️❤️
10/11/2025

Saygıyla, sevgiyle, minnetle ve özlemle anıyoruz ❤️❤️❤️

https://sultandagiderecineasm.hekim.net/Duyuru-3.htmlAkciğer Kanseri Farkındalık AyıAkciğer vücudumuzun oksijen gereksin...
04/11/2025

https://sultandagiderecineasm.hekim.net/Duyuru-3.html

Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı
Akciğer vücudumuzun oksijen gereksinimini sağlayan, solunum sistemi organıdır. Her organ gibi akciğer de birçok hücreden oluşur. Bu hücreler, akciğerin normal olarak görevini yapabilmesi için ihtiyaç doğrultusunda bölünerek çoğalırlar. Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan oluşan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir.

Akciğer kanseri, başlıca iki alt türde görülmektedir. Bunlar;

• Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK):

Tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %85’ini oluşturur ve küçük hücreli tiplere göre daha yavaş ilerler.

• Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK):

Daha az yaygın olmakla birlikte hızlı seyirli ve agresif bir tümör tipidir. Akciğer çevresindeki dokulara ve dolaşım sistemi yoluyla uzak organlara (karaciğer, kemik, beyin vb.) kısa sürede yayılabilir.

Dünya genelinde akciğer kanseri, erkeklerde en sık görülen, kadınlarda ise ikinci sıklıkta izlenen kanser türüdür. Kanser kaynaklı ölümler arasında ise ilk sırada yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından oluşturulan küresel kanser veri tabanı olanGLOBOCAN 2022 verilerine göre, dünyada bir yıl içerisinde yaklaşık 2,5 milyon yeni akciğer kanseri vakası görülmüş, 1,8 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.

Akciğer kanseri için risk faktörlerine bakıldığında;

· Sigara, pipo, nargile, puro vb tütün ürünleri kullanmak,
· Sigara dumanına maruz kalmak (pasif içicilik),
· Çevresel ve Mesleki Maruziyetler (Asbest, arsenik, krom vb maruz kalmak),
· Herhangi bir nedenle yoğun radyasyona maruz kalmak,
· Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşamak,
· Ailede akciğer kanseri öyküsü olması

Tütün dumanı 7.000’den fazla kimyasal madde içermekte olup, bunların en az 70’i kansere yol açtığı bilinen maddelerdir. Sadece sigara değil; puro, pipo ve elektronik sigara gibi yeni nesil ürünler de akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Tütün ürünlerinin dumanındaki toksik karışımlar, bronş epitelinde DNA hasarına yol açarak tümör gelişimini tetiklemektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 1,3 milyon kişi pasif tütün dumanına (pasif içicilik) bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. DSÖ, pasif etkilenimin akciğer kanserine yol açtığını ve maruziyetin “güvenli bir düzeyinin” bulunmadığını vurgulamaktadır. Bu nedenle, dumansız hava sahası uygulamaları ve ev içi maruziyetin azaltılmasına yönelik önlemler, aktif tütün kullanımını azaltmanın yanı sıra toplumun kanser yükünü de azaltmaktadır.

Ülkemizde erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanserleri 49,3/100.000görülme sıklığı ile en sık görülen kanserler arasında ilk sırada yer almakta; kadınlarda ise 10,8/100.000 görülme sıklığı ile dördüncü sırada bulunmaktadır. En güncel verilere göre ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişi akciğer kanseri tanısı almakta, 23 bin vatandaşımız bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Vakaların yalnızca %17’si erken evrede saptanabilirken, %24,3’ü bölgesel, %58,6’sı ise uzak organ yayılımı evresinde tanı almaktadır. Tanı alma medyan yaşı 65’tir.

Akciğer kanserinin en sık gözlenen belirtileri şunlardır:

· Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük
· Öksürükle birlikte kan veya kanlı balgam çıkarmak
· Nefes alırken, öksürürken veya gülerken artan göğüs ağrısı
· İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı
· Ses kısıklığı
· Nefes darlığı
· Tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre atakları

Akciğer kanserinin küçükken ve yayılmadan önce, erken bir evrede tespit edilmesi, başarılı bir şekilde tedavi edilme olasılığını arttırır. Ancak genellikle akciğer kanseri belirtileri, hastalık ileri bir evreye gelene kadar ortaya çıkmaz. Akciğer kanseri bazı belirtiler gösterse bile, enfeksiyon ya da sigaradan kaynaklanan etkiler olarak düşünüldüğü için atlanır ve tanı gecikir.

Akciğer kanseri tanı süreci; fizik muayene, akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), bronkoskopi ve biyopsi yöntemlerini kapsar. Ayrıca, genetik mutasyonların ve biyobelirteçlerin belirlenmesine yönelik moleküler testler, doğru tanı koyulması ve kişiye özel tedavi planlanmasında önemli rol oynamaktadır.

Tedavi yaklaşımı; hastalığın evresi, yerleşimi, hastanın yaşı ve eşlik eden sağlık durumlarına göre belirlenmektedir. Multidisipliner bir ekip çalışması gerektiren bu süreçte cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi gibi seçenekler uygulanmaktadır.

Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen akciğer kanseri oranının erkeklerde %89,9 kadınlarda ise %43 olduğu belirtilmektedir. Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu söylenebilir. Tütün ürünlerini bırakmak, her yaşta ve her dönemde sağlık açısından önemli faydalar sağlar. Sigaranın bırakılmasından 10 yıl sonra akciğer kanseri riski, içmeye devam eden bir bireye kıyasla yaklaşık %50 oranında azalır.

Tütün ürünü kullanan vatandaşlarımız, bu bağımlılıktan kurtulmak için Bakanlığımız tarafından sunulan hizmetlerden faydalanabilirler:

· ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı
· Sigara Bırakma Polikliniği
· Mobil Sigara Bırakma Polikliniği

Bu birimlerde, bilimsel etkinliği kanıtlanmış ilaç tedavilerine ücretsiz erişim sağlanmaktadır.

Akciğer kanserinde belirtiler genellikle belirsiz seyretmekte, bu durum geç teşhise yol açmaktadır. Farkındalık, erken tanı ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile akciğer kanserinin önlenmesi ve erken evrede saptanması mümkündür.

Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle vatandaşlarımızın;

· Tütün ve tütün ürünlerini kullanmamaları,
· Dumansız hava sahası uygulamalarına destek vermeleri,
· Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri, büyük önem taşımaktadır.

“Kanserde Erken Teşhis Hayat Kurtarır”

“Fark et, geç kalma: Erken tanı hayat kurtarır!”

“Nefes al, fark et, harekete geç!”

“Nefesiniz Dumansız Hayatınız Sağlıklı”

Address

Dereçine Ksb. Atatürk Mahallesi Zümrüt Sok
Sultandagı
03910

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dereçine AİLE Sağlik Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram